Emlak Konut GYO Genel Müdürü Murat Kurum, gayrimenkul sektörünü değerlendirirken, 2018 hedeflerini açıkladı…
Türkiye’nin en büyük gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketi olan Emlak Konut GYO, 2017 yılında sektörün canlı tutulmasında büyük rol oynadı. Çözüm ortaklarıyla ürettiği projelerde her gelir grubuna hitap eden şirketin Genel Müdürü Murat Kurum, Yeniakit Ekonomi Müdürü Mehmet Canıtatlı’ya emlak piyasasının dinamikleri, beklentiler ve 2018 planlarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
Murak Kurum sözlerine, “Bugüne kadar biz hiç beklemedik” diyerek başladı ve şöyle devam etti: “Millet beklerken biz iş yapmaya çalıştık. Millet temkinli davranırken biz yatırım yaptık. Sektör adına bizim lokomotif bir durumumuz söz konusu. Bunu devam ettirmek istiyoruz. Sonuçta Türkiye olarak büyümekte, gelişmekte olan bir ülkedeyiz. Dolayısı ile biz de bu sektörde sürekli büyümeliyiz. Ülkemizin sürdürülebilir şekilde büyümesini devam ettirmesi için yatırımlarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.
BÜYÜYEN TÜRKİYE’NİN GÜÇLÜ ŞİRKETİYİZ
2018’in sektör anlamında daha iyi bir yıl olacağına inanıyorum. Emlak konut olarak 2017 yılını belirlediğimiz hedefler doğrultusunda kapattık. 2018’de de aynı çerçevede ilerleyeceğiz. Bu yıl devam eden projelerimizi en sağlıklı şekilde bitirmeyi hedefliyoruz. Yatırımlarımızı hem Anadolu’da, hem de İstanbul’da sürdürüyoruz. Günün ihtiyaçlarına göre de projeler geliştirmeye gayret ediyoruz. Yaptığımız projelerin içerisinde açıkçası her türlü sosyal donatıyı, ihtiyaçları gidermeyi amaçlıyoruz. Bu doğrultuda devam edeceğiz. Sonuçta biz, büyüyen Türkiye’nin büyüyen gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketlerinden biriyiz.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE VARIZ AMA TEK SESLİLİK ŞART
Emlak Konut GYO, kentsel dönüşüme hem doğrudan hem dolaylı projeler yaparak katkı sağlıyor. Doğrudan yaptığımız projelerde hak sahipleri için de yerinde konutlar inşa ediyoruz. Dolaylı olarak da depreme dayanıklı altyapısı olan konutlar üretmeye çalışıyoruz. Kentsel dönüşüm bu ülkenin büyük bir problemi, bunda tek seslilik sağlamamız gerekiyor. Bugünden yarına kentsel dönüşümde yapılacak çok iş var. Bugünden yarına bitmeyecek 10 yıllık bir periyotta planlı bir şekilde yapıp yeni yapacaklarımızı ilerde dönüştüreceğimiz bloklar haline getirmeden vatandaşın mutlu olduğu ama ilave rantlar elde etmediği bir sistem üretmemiz gerekiyor. Bu işe ilişkin devletimizin her türlü desteği vermesi gerekiyor ki, bu zaten belli çerçevede mevcut. Belki bunu biraz daha artırmamız gerekiyor. Bugün kentsel dönüşümde 10 bin konutu aynı anda yaptığınız zaman finans ölçekli planlamayı da doğru yapmak gerekiyor.
SÜRECİ İYİ YÖNETMEK LAZIM
Geliştirmecileri olumsuz etkileyici girişimlerden kaçınmak gerekiyor. Pazarın kaldırabildiği ölçüde yani beklenti olduğu ölçüde projeye başlamak lazım. Örneğin Fikirtepe’de 15-20 bin konutu aynı anda yaptığın zaman ortaya dikkat çekici bir tablo çıkıyor. İstanbul’da 100 bin yeni konut satılıyor, bunun da yüzde 25’i orta gelir ve üstüne hitap ediyor. Bunların üzerine bir 20-25 bin konut daha geldiği zaman sayı 40-45 bin oluveriyor. Bu sefer de talep 25-30 binde kalırsa projeler finansal sıkıntılara girer. İşte bu süreci iyi yönetmek lazım. Kentsel dönüşümde mümkünse yerinde dönüşümle çözebilmek doğru olandır. Neticede bununla ilgili hem Büyükşehir belediyemiz hem bakanlığımız çalışıyor. İnşallah planlanan projelere 2018’de başlayıp, önümüzdeki 10 yıllık süreçte tamamlarsak iyi olacak.
FİNANS MERKEZİ 2021’DE
İstanbul kadar Türkiye’nin finans merkezi olma özelliğine sahip yapıların inşaatı Ataşehir’de devam ediyor. İnşallah 2020-21 yılında finans merkezi bitirilmiş ve hizmete sunulmuş olacaktır.
YABANCI MÜŞTERİLER RADARIMIZDA
İç piyasadaki müşteriler kadar dışarıya dönük çalışmalarımız da var. Geçtiğimiz günlerde bizim bir projemiz Danimarka’da temsil edildi. Zaman zaman da fuarlara katılıyoruz. Avrupa’ya arkadaşlarımız gitti, güzel de bir karşılık aldılar. Yine bu tarz çalışmalar yapacağız. Neticede dönüp dolaşıyorsunuz, faiz sistemi ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Odaklanıldığında aşabileceğimizi düşündüğüm engellerden birisi de faiz… Vatandaşlar için faiz büyük bir yük. Bu noktada bankacılık sektörünün kendini planlaması gerekiyor.”
İNŞAAT RUHSATLARI SINIRLANDIRILMALI MI?
Arz-talebin planlanması gerekiyor. Belki buna göre inşaat ruhsatı verilmesi gerekiyor. Tabii ki direkt, ‘Ben ruhsat vermiyorum’ deme şansınız ne kadar var bu tartışılır. Ancak bu işi de bir düzenleme altına almak lazım. Şuna da dikkat çekmek isterim, Bugün turizm kötü ise bu sektörden çıkıp inşaata gidiyoruz.
SEKTÖRDE DÜZENLEME ŞART
İnşaatta işler kötüye gidiyorsa, inşaattan çıkıp turizme hatta sanayiye gidiyoruz. Artık bunları bir düzenleme altına almamız lazım. Bugün istediğiniz zaman bir banka kurabiliyor musunuz? Sonuçta bu işin bir düzenleme ve denetleme kurulu var. Bizim de sektörlerimizi bir düzenleme altına almamız gerekiyor. Bunu aldığınız zaman herkes daha rahat edecek. Ona ilişkin çalışmalar da var.
ALT GELİR GRUBUNA MÜJDE
Emlak Konut GYO olarak, her gelir grubuna hitap eden projelere imza atıyoruz. En az iki bin konut olacak şekilde inşa ettiğimiz projeler var. Bu yıl Gebze’de satışa çıktık. 2 bin 500 konutluk Körfez’de projemiz var. Başakşehir’de yaptık, yapıyoruz. Her yıl böyle projelerle çıkmaya çalışıyoruz. Alt gelir grubuna da beklenti büyük. Aslında şu anda Türkiye’de problem olmayan iki şey var. Bunlardan birisi alt gelir, diğeri ise üst gelir. Orta gelir grubunda biraz sıkıntı var. O da çok fazla proje olduğu için. Onunla ilgili finans yapısını bir çözmek lazım. Bugün inşaatlarda, arsa maliyetini koymasanız, 2 bin 500 liradan aşağı bir rakam çıkmıyor. Bakın, 2 bin 500 lira sadece inşaattan geliyor. 2 bin 500 liraya en kötü yerde arsanızı koysanız 3 binden aşağıya satmıyorsunuz. 120 metrekare bir ev deseniz 500 bin liraya geliyor. Bizim bu manada finansla alakalı yeni bir model üretmemiz lazım.
MAHAL LİSTESİ SADELEŞTİRİLMELİ
Şu anda inşaat sektörü en üst seviyesine geldi. Ülkemizde kişi başına düşen milli gelir 11 bin dolar. Bizim şu an yaptığımız konutları bir inceleyin. Amerika’da, İngiltere’de hiçbir yerde bu tarz projeler yapılmıyor. Yapılıyorsa bile en yüksek kalite bu düzeyde. Ancak oralarda metrekare birim fiyatları 10 bin Euro veya 10 bin dolar.
BAZI ANLAYIŞLAR DEĞİŞTİRİLMELİ
Artık hesabı kitabı net bir şekilde ortaya koyma zamanı. Biraz da bizim muhafazakar olmamız gerekiyor. Yüksek kattan alçağa geçmemizi bir fırsata çevirip, az katlı ve maliyeti daha düşük konutlar inşa etmemiz lazım. Minumum şartlarda kullanılır projeler geliştirmemiz lazım ki, maliyetleri düşürelim. İnsanlar evin içine geçtikten sonra parkeyi yapacaksa, duvar kağıdı yapacaksa beğendiği şekilde yapsın. Minumum şartlarda bizim evleri teslim etmemiz lazım. Buna göre de proje çizmemiz lazım. Ev metrekarelerini de o ölçüde olmalı. Belki bazı anlayışları da biraz değiştirmemiz gerekiyor. Evleri de, ofisleri de kocaman yapıyoruz. İçlerini eşyalarla dolduruyoruz. Artık daha mutevazı olmamızın vakti geldi. Mahal listeleri gerektiğinde sadeleştirilmeli.
EMLAK KONUT BU YIL NE YAPACAK?
MURAT KURUM: “Her yıl olduğu gibi 2018 yılında da mevcut 5.3 milyar lira değerindeki arsa portföyümüz içerisinden, yeni ihale edeceğimiz arsalarla, sektöre yön verecek ölçekte projeler üretmeye devam edeceğiz. İstanbul Kuzey Yakası, Kartal, Bahçelievler ve Bahçekent bölgesinde geliştirdiğimiz projeleri 2018 yılı içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Ayrıca yine 2017 yılında ihalesini yaptığımız ve ruhsat alım işlemlerini sonlandıracağımız projelerimizin lansmanlarını da 2018 yılı içerisinde gerçekleştirmeyi planlıyoruz.’’
57 YENİ PROJEDE İMZASI VAR
Emlak Konut’a güvenenler kazançlı çıkıyor. Emlak Konut’un imza attığı projeleri inşa edenler kadar buralardan ev sahibi olanlar da kazançlı çıktı. Şirket, İstanbul dışında halihazırda Ankara, İzmir, Konya, Denizli, Kocaeli, Nevşehir ve Niğde’de projeler geliştiriyor. 2017 yılı içerisinde ihalesini gerçekleştirdiği Antalya Muratpaşa ve İzmir Alsancak’ta bulunan arsalar üzerinde de projeler hayat bulacak. Yurtdışında ise yabancıya konut satışı rakamını artıracak satış kanallarının genişletilmesi çalışmaları devam ediyor.
Ben olsaydım…
“İmkan olsaydı, Başkanlık sistemini daha önceden uygulamaya konulmasını sağlanmasını isterdim. Çünkü ekonominin güçlü bir şekilde büyümeye ihtiyacı var. Şuna buna karışmadan gerçekten planlı bir şekilde ülkenin büyüyebilmesini isterdim. Belki bugün kentsel dönüşümde diğer sektörlerde yaşadığımız problemlerin çözümünde Başkanlık sistemi fayda sağlayacaktır. Geçmişte ülkenin sürekli problem yaşamasında, iktidarların sürekli değişmesinin etkisi oluyordu. İnşallah Başkanlık sistemi ile aksaklıklar düzelecek diyelim.”