Deprem haftası dolayısıyla açıklamada bulunan İZODER, Türkiye’de, güvenli ve nitelikli binaların sayısının hızla artırılması gerektiğine dikkat çekti…
Yalıtım konusunda kamuoyunu ve sektörü bilinçlendirmeyi amaç edinen İZODER (Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği) Başkanı Levent Pelesen, yapıyı oluşturan ana elemanları (demir ve beton), ömrü boyunca koruyacak olan su yalıtımının hayati önem taşıdığını söyledi.
Betonarme yapı sistemlerinin en hassas oldukları noktalardan birinin suya karşı hassasiyetleri olduğunu vurgulayan Levent Pelesen, “Yapılarımıza suyun nüfuz etmesi durumunda taşıyıcı elemanlarda bulunan demir donatılar korozyona maruz kalarak paslanmakta ve binalarımızın ömrünü ve dayanıklılığını azaltmaktadır. 17 Ağustos depremi sonrasında yapılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından yapılan incelemeler sonucu, yüzde 79’u hasarlı bulunan 55 bin 651 konut ve işyerinin yüzde 64’ünde korozyon tespit edilmesi de su yalıtımının önemini ortaya çıkarıyor” dedi.
Yönetmelik, binaların kaderini değiştirecek
Deprem tehlikesi altında bulunan Türkiye’de, yapı ömrü ve dayanıklılığı açısından büyük öneme sahip su yalıtımı konusunda çok önemli bir adım atıldığını belirten Levent Pelesen, şunları söyledi: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından, İZODER’in destek ve girişimleriyle mevzuattaki eksikleri gidermek üzere hazırlanan ‘Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği’ 27 Ekim 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımladı. Su yalıtımı ile ilgili büyük bir eksikliği gideren bu yönetmelik, ülkemizde binaların kaderini değiştirecek.”
Kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirmeliyiz
Kentsel dönüşümün güvenli, sağlıklı ve konforlu binalara kavuşmak için bir fırsat olduğunu vurgulayan Levent Pelesen, “Bugün kentsel dönüşüm fırsatını iyi değerlendirerek, tüm binaları doğru yalıtım uygulamalarıyla inşa edersek, ülke ekonomimize her yıl milyarlarca dolarlık katkıda bulunabiliriz” diye konuştu.