Dünyadaki 1 trilyon dolarlık ucuz konut ihtiyacı, Türk müteahhitler için çıkış formülü olarak görülüyor. Bunun için Çin devletinin uyguladığı modeli örnek gösteren müteahhitler; “Bir Kamu AŞ kurulmalı.” görüşünü paylaşıyor.
Dünyada 1 trilyon dolar tutarında sosyal konuta ihtiyaç var. Yaklaşık 10 milyon adet konuta karşılık gelen bu ihtiyacın 5 yıl içinde karşılanması bekleniyor. Türk müteahhitleri gözünü işte bu pazara çevirmiş durumda. Çünkü bu pazar Türkiye’ye yakın coğrafyalar Afrika, Kafkaslar ve Ortadoğu bölgelerini kapsıyor.
Halihazırda Türk müteahhitleri hem yurtiçinde hem de yurtdışında yaptığı projelerle dünyadaki gücünü ortaya koymuş durumda. Ancak 1 trilyon dolarlık pazara Türk firmalarının hızlıca girmesi için TOKİ ya da oluşturulacak bir kamu şirketinin devreye girmesi bekleniyor. Çin devletinin dış pazarlarda uyguladığı bu modeli örnek alan müteahhitler, “Bir kamu AŞ kurulmalı. Bu kurum gidip yurtdışındaki bu gayrimenkul projelerini alıp alt taşeron olarak bize vermeli. Bu sistemde teminat mektupları kamu tarafında verileceği içinde ilk 6 ayda 50 milyar dolar, 5 yıl içinde ise 250 milyar dolarlık iş alınabilir” diyorlar.
Bu pazara dikkat çeken bir isim TORKAM İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Dereli, TORKAM yurtiçinde olduğu kadar yurtdışında da başarılı projelere imza atıyor. Halihazırda Cezayir’de yüklenici olarak 6 bin konut inşa ediyor. Ayrıca Bulgaristan’da 500 konutluk bir kentsel dönüşüm projesi yapacak. Yaptığı bu işlerle Türkiye için istihdam sağlıyor. Ayrıca aldığı bu projelere Türkiye’den profil pvc ve kapı kasaları gibi malzeme gelmesini sağlıyor.
Mahmut Dereli, altyapı ve çevre düzenlemeleri dahil edildiğinde bu konutların yarattığı pazarın 1 trilyon dolar olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti: “Türkiye ise konutta önemli bir otorite olarak göze çarpıyor. Çin önde gibi olsa da Çin’in kalite problemleri olduğundan Türkiye öne çıkıyor. Bu noktada Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) önemli görevler düşüyor. Kısa süre için kadar 800 bin konutu tamamlayan bu kurum yaptığı konutlar her ne kadar sosyal konut olsa da, ulaşılan kalite itibariyle bu coğrafyalar için lüks konut segmentine giriyor. Dolayısıyla Türkiye şu formülle bu pazarlardan pay alabilir. Devlet nasıl Türkiye’de 800 bin konutu sosyal tesisleri ve ibadethaneleri ile hayata geçirdiyse yine aynı şekilde yine kamu eliyle kurulacak bir şirkette dünyada konut üretmek üzere organize olabilir. Bunu da beraberinde başarılı Türk müteahhitlerini götürerek yapabilir.”
“Çin modeli örnek alınabilir”
Mahmut Dereli bu konuda Çin’in izlediği modeli örnek gösterdi. Çin’de TOKİ gibi çalışan çok sayıda devlet şirketi olduğunu, hatta bu kurumların birbiriyle rekabet halinde olduğunu söyleyen Dereli şöyle konuştu: “Bu şirketler cirolarını yüksekliğine bakılmaksızın hem istihdam sağlamak hem de döviz girişi sağlamak hem de ihracat yapmak için gitmek başka ülkelere gidiyorlar. Hatta Cezayir’de aldıkları taahhüt işinde Çin’den bir devlet şirketinin gelip bir bloğun yapımını almayı teklifi etti. Bu şirket aktif büyüklüğü 92 milyar dolar Power China gibi dünya devine aitti. Yani büyüklüklerine bakmadan böyle bir süreç izliyorlar. Karşımızdakilerin hepsi devlet şirketi, ancak bir özel şirket mantığıyla ellerinde çanta iş kovalıyorlar. Türkiye’de bu şekilde kurulacak bir çatı şirketle bu 1 trilyon dolarlık pazardan rahatlıkla pay alabilir. Hatta 6 ay içinde sözleşme tutarını 50 milyar dolara 5 yılın sonunda ise bu rakamın 250 milyar dolarlık bir rakama çıkacağını düşünüyoruz. Bunların teminatları kamu eliyle verilebilir. Türk şirketlerine bu taşere edilerek üretim yapılabilir. Böylece sektörün önündeki en büyük engel olan teminat mektubu sorunu ortadan kaldırılabilir.”
“Yasal düzenlemeler gerekli”
Bu gelirin Türkiye’nin nakit akışına ciddi katkı sağlayacağını aktaran Dereli, “Ancak devletin bu işi yapması için yasal düzenleme yok. Çünkü Toplu Konut İdaresi’nin faaliyetleri yurtiçi ile sınırlandırılmış. Bu nedenle TOKİ kanunun değişmesi gerek. AŞ kurulup böyle bir şirketin yapılandırılması lazım. Türk Ticari Ateşelikleri’nin buna uygun hale getirilmesi lazım.Bunun yeni hükümet tarafından dikkate alınacağını düşünüyoruz. Başkanlık sisteminde bu öngörülüyor” yorumunu yaptı.