Emlak Konut Genel Müdürü Gedikli, “Yurt dışında birkaç noktada temsilcilik açmayı düşünüyoruz. Emlak Konut olarak birkaç nokta belirleyeceğiz. Bununla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Girdiğimiz noktalar başlangıç için doğru olmalı.” dedi.
Emlak Konut Genel Müdürü Hakan Gedikli, AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Hakan Gedikli, Emlak Konut’un yeni dönemde hedeflerini ve “Türkiye için Kazanç Vakti” kampanyasına ilişkin son bilgileri paylaştı.
Kampanyanın 2 aylık sürecinde 3 bin bağımsız bölümü satabileceklerine işaret eden Gedikli, “Çok yoğun ilgi ve talep var. Bu yüzden projeye dahil olan konutları 4-5 bine çıkarabiliriz. İstanbul ve İzmir’deki yeni projelerimizi de bu kampanyaya dahil edeceğiz. Kampanya sonunda 2,5-3 milyar liralık ciro gerçekleşmesini tahmin ediyoruz. Belki üzerine bile çıkabilir.” değerlendirmesinde bulundu.
Gedikli, “12 yıldır Emlak Konut’ta, çeşitli birimlerde çalıştım. Genel Müdürümüz Murat Kurum’un bakan olmasıyla bize de böyle bir görev verildi. Biz de önce layıkıyla bu emaneti taşımaya çalışacağız. Bizim de bundan sonraki süreçte daha farklı, daha güçlü işler yapmamız gerekiyor. Bayrağı daha da ileri taşımamız gerekiyor.” diye konuştu.
Emlak Konut olarak satışla ilgili yeni çalışmalar yaptıklarını belirten Gedikli, şu bilgileri verdi:
“Daha farklı iş alanları ve geliştirmeler yapmamız gerekiyor. Satış konusunda biraz daha yurt dışına açılmamız gerekiyor. Gerek Avrupa’da gerek Doğu’da satış konusunda Türkiye olarak bir organizasyonumuz yok. Yabancılar hep bir aracı firmayla, akraba ya da çevresiyle Türkiye’den gayrimenkul alıyor. Bazen de sorun yaşıyor. Bu durum Türkiye’nin algısını da zedeliyor. Bu yüzden satış konusunu gayrimenkul geliştirme, fon, finans konusunu yurt dışına açmamız gerekiyor. Bu konuda da çalışmalarımız var. Bu yeni bir süreç. Yurt dışında birkaç noktada temsilcilik açmayı düşünüyoruz. Emlak Konut olarak birkaç nokta belirleyeceğiz. Bununla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Girdiğimiz noktalar başlangıç için doğru olmalı. Bunu sonra genişletebiliriz.”
Türk inşaat sektörünün dünyada ilk 3’ün içerisinde bulunduğunu aktaran Gedikli, “Almanya, Çin ve Türkiye müteahhitlik sektöründe öncü ülkelerden. Bu yüzden, dünyanın çeşitli noktalarında satış, pazarlama ve finans geliştirme anlamında bunu yaymamız lazım. Fuarlarda da olmalıyız ama yurt dışında ofislerimizin de olması gerekiyor. Bizim yaptığımız projeler standartlar üzerinde projeler. Bugüne kadar Türkiye’de işler yap-sat mantığıyla yürüdü. Bundan sonra biraz daha gayrimenkule dayalı finansal yatırım araçlarını çeşitlendirmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Gayrimenkul fiyatları yukarıya gitmeye başlayacak”
Hakan Gedikli, hedeflerini 2018 yılının ilk yarısında, hem satış hem ihale anlamında yüzde 95 tutturduklarını aktararak, “2019 yılında yeni projeler geliştirmeye devam edeceğiz. Bireysel satışın yanında yatırım çeşitliliğini sağlamayı hedefliyoruz.” dedi.
Türkiye ve İstanbul’da gayrimenkul fiyatlarının yüksek olmadığını vurgulayan Gedikli, “Şu anda bağımsız bir bölümün fiyatı neredeyse elde etme maliyeti. Bundan sonra Türkiye’de gayrimenkul fiyatları 10 yıl sabit bir ivmeyle yukarıya gitmeye başlayacak. 2005-2010 dönemindeki gibi hızlı bir şekilde olmayabilir ama bu dönemden sonra artış eğilimine geçecek. Dolayısıyla insanlar da gayrimenkule dönüşü gerçekleştirecek.” yorumunu yaptı.
Gedikli, “Dövizi yatırım aracı olarak kullanan insanlar bir süre girip çıkacaklar. Daha uzun vadeli ve garanti olan gayrimenkule dönecekler. Bu dönem, saldırıların getirdiği küçük zamanlar. Bunlar uzun sürmez. Vatandaşımız dövize yatırım yapma taraftarı değil aslında. Bu durum sürdürülebilir değil, kısa süre içerisinde normale dönecektir.” şeklinde konuştu.
Gedikli, kampanya kapsamında döviz ve altınını bozdurmak isteyenlere ilişkin şu bilgileri verdi:
“Kampanya’da dövizini altınını bozdur ama makbuzunu getir demiyoruz. Bizim için önemli olan vatandaşın bize geldiğindeki beyanı oluyor. Makbuz ya da dekont görmüyoruz. İsteyene döviz, isteyene altın, isteyene TL üzerinden sözleşme yapıyoruz. Sözleşmeyi imzaladığı günden dolar kurunu alıyoruz. 1 yıl boyunca dolar kuru yüzde 20 yükseldiyse, peşinatı oranında bu yükselişi kalan borcundan değeri oranında düşüyoruz. Dolar kuru düşerse de yatırdığı gün neyse ona sabit tutuyoruz. Yani kazanç var, kayıp yok. Vatandaş yüzde 0,98 kredi oranında banka ve kefil olmadan Emlak Konut güvencesi altında gayrimenkule girmiş oluyor.”