Vatandaşın konkordato ilan edeceği yönündeki değişiklik, hukuk camiasında tartışmaya neden oldu. Hukukçular, ortakları, kefilleri ve üçüncü kişileri korumaya alacak bu değişikliğin suistimal edilmesinden endişeli.
Ekonomideki daralma sokaktaki vatandaşı da olumsuz etkiliyor. Mali olarak zor duruma giren birçok şirket ödeme sıkıntısı yaşamakta ve işçi çıkarmakta.
İflas erteleme müessesinin kaldırılmasının ardından, onun yerine kullanılması öngörülen konkordatoya olan ilginin her geçen gün arttığını kaydeden Güncel Group Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Sezer, 7101 sayılı Kanun’un 13. maddesi hükmü ile getirilen değişiklik sonucu tacir olmayan kişilerin de konkordato ilan edebileceğini söyledi.
Konu ile ilgili DÜNYA’ya yaptığı açıklamada Sezer, mali açıdan zor duruma giren ve ödeme sıkıntısı çeken vatandaşın da konkordatoya başvurabileceğini kaydetti. Sezer, “İflas etmeden borçlarını ödeyerek ticaret hayatına devam etmek isteyen gerçek ve tüzel kişiler konkordato limanına sığınmak istemekte. Konkordato borçlunun alacaklıları ile borcunu belli bir vade ve tutar üzerinden ödemek üzere anlaşma sağlaması, söz konusu anlaşmanın ise mahkeme tarafından onaylanmasıdır. Konkordato müessesesi çok önceden beri var olan bir müessese olmasına rağmen 28.02.2018 tarihinde yapılan değişiklikler ile daha pratik ve uygulanabilir hale getirilmiştir” dedi.
Asliye Ticaret Mahkemesi sorumlu
“Yapılan bu değişiklerden ve en önemlilerinden bir tanesi ise bize göre tacir olmayan kişilerin de konkordato talep edilmesinin önünün açılmış olması” diyen Yılmaz, “İcra İflas Kanunu’nunda değişiklik yapan 7101 sayılı Kanun’un 13. maddesi hükmü ile getirilen değişiklik sonucu tacir olmayan kişiler de konkordato ilan edebiliyor. Buna göre, borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. İflas talebinde bulunabilecek her alacaklı, gerekçeli bir dilekçeyle borçlu hakkında konkordato işleminin başlatılmasını isteyebilir. Yetkili ve görevli mahkeme; iflasa tabi olan borçlu için merkezinin bulunduğu yer, iflasa tabi olmayan borçlular için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesi’dir. Yani yapılan bu yeni düzenleme ile tacir olmayan gerçek kişiler ikametgahlarının bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müracaat ederek konkordato talep edebilmektedirler. Aslında hiçbir şarta ve ön koşula bağlı olmaksızın dileyen herkes konkordato ilan edebilmektedir. Burada hiçbir kısıtlama yapılmaması nedeniyle bu kapsamdan devlet memurları da faydalanabilmektedir” diye konuştu.
‘Yasal düzenlemede eksiklikler var’
“İlk bakışta bu uygulama tarafımızdan yadırganmış ve anlaşılamamıştır” diyen Yılmaz şöyle devam etti; “Çünkü konkordato ticaret hayatı içinde var olan ve sonuçları ticari olarak değerlendirilen bir işlem olmasına rağmen ticaret ile ilişkisi olmayan kişiler de kapsama dahil olmaktadır. Her şeyden önce dava Ticaret Mahkemesi’ne açılmaktadır. Ve bu nedenle ticari bir kimliğe bürünmektedir. Yine aynı şekilde konkordatonun devamı niteliğinde olan ya da konkordato başarılı olmaz ise kaçınılmaz olan iflas müessesesi tacir olmanın bir sonucu olarak Ticaret Kanunu ile düzenlenmiştir. Oysa tacir olmayan kişiler için bunun nasıl gerçekleşeceği yasal düzenleme ile öngörülmemiştir. Sanırız bu konudaki eksiklik uygulama ile netleşip yargı içtihatları ile kesinlik kazanacaktır. Bizce kanunun böyle düzenlenmiş olması yani tacir olmayanların da kapsama dahil edilmiş olması, konkordato ilan etmiş olan şirketlerin ortaklarını ve şirketlere ve tacirlere kefil olan 3. kişileri de koruma altına almış olma amacı gütmektedir. Konkordato halinde alacaklıların bunları taciz etmemesi ve tam bir anlaşmanın sağlanılması amacıyla düzenlemenin yapıldığı düşünülmektedir.”
Alacaklının da konkordato hakkı var
Yılmaz, ayrıca “Yoksa çokça söylenildiği ve konuşulduğu gibi ekonominin daralması sonucu sadece şirketlerin değil hane halkının da bu krizden fazlaca etkileneceği borçlarını ödeyemeyeceği ve bir limana ihtiyaç duyacağı düşünülerek böyle bir düzenlemenin yapılmamış olmasını diliyoruz. Tabii burada göz ardı edilmemesi gereken diğer bir konu ise her alacaklının, borçlu hakkında konkordato işlemine başlatma hak ve yetkisinin olduğudur” diye konuştu.