Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “9 milyon vatandaşımız imar barışına başvurdu.
Yaklaşık 8 milyon 300 milyon ödeme yapıldı. Bu barıştan 13 milyon vatandaşımızın yararlanmasını bekliyoruz” dedi
Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum, TBMM Genel Kurulu’nda imar barışına ilişkin soruya cevap verdi.
Kurum, “9 milyon vatandaşımız imar barışına başvurdu. Yaklaşık 8 milyon 300 milyon ödeme yapıldı. Bu barıştan 13 milyon vatandaşımızın yararlanmasını bekliyoruz. Bu barış 31 Aralık 2017’den önce yapılmış yapıları ilgilendiriyor” dedi.
Kurum, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının bütçesine ilişkin yaptığı konuşmada, bakanlığın, etkin bir atık yönetiminin sağlanması, verimli, entegre bir atık sisteminin ve ulusal çevre sektörünün oluşması için yoğun mesai harcadığını belirtti. Murat Kurum, 2016-2023 yıllarını kapsayacak şekilde hazırlanan Ulusal Atık Yönetimi ve Eylem Planı’nı hayata geçirerek atık yönetiminde önemli bir adım attıklarını ifade etti.
Gelecek nesillere temiz ve gelişmiş bir ülke, yaşanabilir bir dünya bırakmak amacıyla 2017 yılında Sıfır Atık Projesi başlatıldığını hatırlatan Kurum, projenin, bugün 10 bin kurum binasında uygulanmaya başlandığını, 2023 yılına kadar tüm ülkede Sıfır Atık Sisteminin kurulumunun tamamlanacağını ifade etti.
Kurum, uygulamanın 2023 yılında tamamen hayata geçirilmesiyle birlikte yıllık 20 milyar liralık bir ekonomik kazanç hedeflendiğini bildirdi.
Etkin bir atık toplama sisteminin oluşturulması ve sıfır atık projesi kapsamında gerekli altyapı ihtiyaçlarının temini için kaynak oluşturulmasına yönelik ekonomik araçlar üretilmesi hususunu içeren kanunun yürürlüğe girdiğini hatırlatan Kurum, başta içecek ambalajları olmak üzere ambalaj atıklarının etkin bir şekilde toplanabilmesi için zorunlu depozitoya tabi olmaları konularında düzenleme yapıldığını anımsattı.
Kurum, “Sıfır Atık uygulamasına geçen yerlere, sıfır atık yönetim sisteminin etkin bir şekilde uygulanması için teşvik düzenlemesi de öngörülmektedir. Geri kazanım imkanı düşük ve çevresel kirliliğe neden olan plastik poşetlerin kullanımının azaltılması amacıyla plastik alışveriş poşetlerinin tüketiciye ücretli verilmesi yönünde düzenleme yapılmaktadır. Plastik poşetlerin ücretlendirilmesi ile kaynakların verimli kullanılması ve ekonomiye kazanç sağlanması hedeflenmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
2023 yılında evsel atık geri kazanım oranının en az yüzde 35 seviyesine çıkartılacağını dile getiren Kurum, 2002 yılında katı atık düzenli depolama tesisi sayısı sadece 15 iken, 2018 yılı Kasım ayı itibariyle 88’e ulaştığını; 2023 yılında tüm vatandaşların katı atık düzenli depolama hizmetine kavuşacağını kaydetti.
459 mavi bayraklı plaj
2002 yılında belediye nüfusunun yüzde 35’ine atıksu arıtma hizmeti verilirken, 2018 yılında bu oranın yüzde 85,5’e ulaştığını dile getiren Kurum, 2023 yılında ise hiçbir atık suyun arıtılmadan doğaya deşarj edilmeyeceğini belirtti.
Temiz denizlerin bir göstergesi olan mavi bayraklı plaj sayısının 2002 yılında 151 iken, 2018 yılında 459’e ulaştığını, bu alanda hedefin dünya birinciliği olduğunu kaydeden Kurum, 2002 yılında hiçbir limanda gemilerden atık alım hizmeti verilemezken, bugün 296 adet kıyı tesisinde gemilere atık alım hizmeti verildiğini bildirdi.
ÇED Yönetmeliğinin, Avrupa Birliği uyum çalışmaları ve ülke ihtiyaçları doğrultusunda revize edildiğini, sınır aşan hususlar hariç Avrupa Birliği ÇED Direktifi ile tam uyumlu hale getirildiğini ifade eden Kurum, “İklim değişikliği, insanlığın karşı karşıya kaldığı en önemli sorunlardan biri olarak uluslararası gündemde yer almaktadır. Türkiye olarak küresel ölçekte çözümün parçası olmak için sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Nitekim, 21 Nisan 2016 tarihinde Paris Anlaşması’nı imzaladık. 2030 yılında sera gazı emisyonlarında yüzde 21’e kadar artıştan azaltım yapabileceğimizi Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sekretaryasına bildirdik.” bilgisini verdi.
Kentsel dönüşüm
Millet Bahçelerinin 81 ile yaygınlaştırılmasına ilişkin çalışmaların devam ettiğini söyleyen Kurum, arazi ihtiyacı olan iç ve dış yatırımların önünü açacak Türkiye Mekansal Strateji Planı’nın çalışmalarına başlanıldığını söyledi.
Ülke genelinde 592 bin adet konut ve işyerini “Riskli Yapı” statüsünde yenilediklerini belirten Murat Kurum, bunlardan 442 bin adet bağımsız bölümün yıkımının sağlandığını kaydetti.
Kurum, “Tüm bu kentsel dönüşüm çalışmaları ile öncelikle şehirlerimizin afet risklerine karşı dayanıklı olması amaçlanmış, bununla birlikte kentlerimizin sosyal yapısını, kültürünü odak alarak, yatay mimariyi esas alacak planlama ve tasarım odaklı, kente değer katacak projeler oluşturulması amaçlanmaktadır.” değerlendirmesini yaptı.
“70 bine yakın bağımsız birim zarar gördü”
Kurum, şöyle konuştu:
“Bölücü terör örgütünün Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Diyarbakır Sur’da, Şırnak Merkez ve Cizre, Silopi ve İdil’de, Mardin Nusaybin’de ve Hakkari Yüksekova’da çıkardığı olaylar sonucu bu 7 ilçemizde yaklaşık 25 bini ağır hasarlı ve yıkık olmak üzere 70 bine yakın bağımsız birim zarar görmüştür. Zarar gören vatandaşlarımızın zararları karşılanmış, yeni konutlar yapılmış, altyapı yenilenmiş, bölgede yeni rekreasyon alanları yapılmış, sokak sağlıklaştırma projeleri ile bu kentlerimiz yeni bir çehreye kavuşturulmuştur.
Bölgenin yeniden imar ve ihyası çalışmalarımız tüm hızıyla devam etmektedir. Bu kapsamda bölgede 25 bine yakın yeni konut ve ticarethane yapılmıştır. Bölgenin sosyal ve kültürel yapısı dikkate alınarak çalışmalar yürütülmüştür. Özellikle tarihi bir değere sahip olan Diyarbakır Suriçi’nde çalışmalar büyük bir hassasiyetle yürütülmüş ve yürütülmektedir.”
Tarım arazilerinin kiralanması
2B arazilerinin satışı kapsamında 748 bin hak sahibi tapularına kavuştuğunu bildiren Kurum, satışı yapılan 531 bin taşınmazın toplam satış bedelinin 11 milyar TL olduğunu, bu tutarın bugüne kadar 7 milyar 800 milyon TL’lik bölümünün tahsil edildiğini söyledi.
Hazineye ait tarım arazilerinin satışında ise 57 bin hak sahibinin tapularına kavuştuğunu aktaran Kurum, “Çiftçilerimizin tarımsal üretim destekleri gibi sözleşmeye bağlı haklardan yararlanması ve sözleşmesiz kullanımdan kaynaklanan ihtilafların giderilmesi amacıyla Hazineye ait tarım arazilerinin ecrimisil bedelinin yarısı üzerinden doğrudan kullanıcılarına kiralanmasına ilişkin düzenlemeyi hayata geçirdik. Başvurularda yüzde yüzde 82 oranında bir başarı elde ettik. Başvuruları değerlendirmeye başladık ve gerekli şartları taşıyan 3 bin vatandaşımızın kiralama işlemlerini tamamladık. Bu kapsamda 180 bin çiftçimiz başvuruda bulunmuştur. Kiralama işlemlerine ilişkin gerekli çalışmalara başladık.” dedi.
Kurum, ülke genelinde kadastro çalışmalarının yüzde 99 oranında bitirildiğini ve tamamlanma aşamasında olduğunu kaydetti.