Çevreci ve inovatif yaklaşımıyla iklimlendirme sektörüne yön veren Daikin, endüstriyel soğutma alanında sektörün öncü ismi olmaya devam ediyor. Her yıl düzenli olarak kutlanan Dünya Soğutma Günü nedeniyle bir etkinlik düzenleyen Daikin Türkiye, endüstriyel soğutma sektörünü bir araya getirerek “Doğru soğutma, gıdanı korur” mottosu altında doğru soğutmanın gıdayı korumada oldukça önemli olduğuna ilişkin farkındalık yaratmaya devam ediyor. Sektörde ilk olarak kutlanan dünya soğutma günü etkinliklerinde Daikin Türkiye’nin bu alanda yaptığı çalışmaları ve çözümleri aktardığı bu etkinlik, Daikin İklimlendirme ve Deneyim Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Endüstriyel soğutma alanında sektörün öncü ismi olan Daikin Türkiye, tüm dünyada kutlanan “Dünya Soğutma Günü” nedeniyle bir etkinlik düzenleyerek bu alanda faaliyet gösterenleri bir araya getirerek konuya dikkat çekmek istedi. Türkiye’de ilk kez düzenlenen ve ana teması “Doğru soğutma, gıdanı korur” olarak belirlenen ve Daikin Türkiye İklimlendirme ve Deneyim Merkezi’nde gerçekleşen buluşmaya Daikin Türkiye yöneticilerinin ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Daire Başkanı Volkan Polat’ın yanı sıra endüstriyel soğutma alanında faaliyet gösteren üreticiler, satın alma yöneticileri, yedek parça tedarikçileri, yatırımcıları, zincir market yöneticileri ve resmi kurumlardan temsilcileri olarak 53 kişi katıldı.
Gıdaların sadece soğutularak değil, ‘doğru şekilde soğutularak’ korunabileceğinin önemine vurgu yapılan buluşmada, katılımcılara endüstriyel soğutma hakkında genel bilgilerin yanı sıra dünyadaki gelişmeler aktarıldı. Ev sahibi konumundaki Daikin yetkilileri de şirketin endüstriyel soğutma ve sürdürülebilirlik konusundaki çalışmalarından söz etti.
Daikin’in endüstriyel soğutma alanındaki faaliyet ve bakış açısına değinen Daikin Türkiye Endüstriyel Soğutma Departman Müdürü Kıvanç Aslantaş: “Daikin, endüstriyel soğutma alanında bugün Belçika, İngiltere, İspanya, Avusturya ve İtalya’da üretim yapmaktadır. Tüm bu bölgelerde ve ülkelerde aktif şekilde çalışarak müşterilerimizin neler istediklerini anlıyor ve onların ihtiyaçlarını öngörebiliyoruz. Üretimimizi dünya genelinde birçok farklı bölgede yürütmemizin nedeni de budur.
Ticari ve endüstriyel soğutma, Daikin’in en önemli faaliyet alanlarından biridir. -20°C’nin altında ve +43°C’nin üzerinde gerekli durumlarda özel uygulamalar ile çalışabiliyoruz. Benzer şekilde -45°C’nin altında evaporasyon(soğutma) ihtiyaçlarının karşılanması konusunda da destek olabiliyoruz. Bu proses standard ürün gruplarımızın dışında özel üretim gerektiren endüstriyel uygulamalar için de geçerlidir. Dünya nüfusu hızla artıyor, daha fazla enerji talebi oluşacak. Enerji talebi bugün ile 2050 arasında en az iki katına çıkacak. Aynı zamanda en azından CO2 emisyonlarını yarı yarıya azaltmak gerekiyor. Her türlü soğutma ihtiyacınız için mutlaka bir Daikin çözümü vardır.” dedi.
Sürdürülebilirlik konusunda oldukça hassas davranan şirketin Yeşil Enerji ve Çevre Bölümü Koordinatörü Dr. Andaç Yakut ise soğutmanın yiyecekleri taze tutacağını, soğuk zincirin ise ürünlerin kalitesini ve besin değerini koruyarak ziyan olmasını engelleyeceğini belirtirken sera gazı emisyonları açısından, kaybedilen gıdanın her yıl yaklaşık 1,5 gigaton CO2 eş değerinde olduğu bilgisini verdi. Yakut, “Verimli, sürdürülebilir, doğru soğutma ve soğuk zincir teknolojilerinin kurulması gıda bozulmasına bağlı israfın önlenmesinde, sera gazı emisyonlarının azaltılmasında hayati role sahiptir. Soğuk zincir gıda kaybına ve israfına engel oluyor, bu sayede sürdürülebilirliğe büyük katkı sağlıyor. Birleşmiş Milletler, 2030 yılına kadar ulaşılacak 17 tane “Sürdürülebilir Kalkınma Amacı” belirledi. Daikin olarak biz de bu amaçlara hizmet edecek hedefler belirledik. Daikin, Dünya için değer yaratma hedefinden yola çıkarak globalde, sera gazı emisyonlarımızı net sıfıra indirmeyi hedeflediğimiz Çevre Vizyonu 2050’yi oluşturduk ve bunu da Fusion-25 stratejik yönetim planına dahil ettik. Biz, ürünlerimiz, çözümlerimiz ve havanın gücüyle sağlıklı ve güvenli hava ortamları sunarak hedefimize ulaşacağız” dedi.
DÜNYADA KULLANILAN ENERJİNİN YÜZDE 4’ Ü SOĞUTMA İÇİN HARCANIYOR.
ISKAV, İSKİD ve SOSİAD’da çeşitli komisyonlardaki üyeliklerinin yanı sıra AREA delegesi olan Dr. Kadir İsa da konuk konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte Dünya Soğutma Günü (WRD) isimli organizasyonun hazırladığı uluslararası bildiriyi aktardı. Bu yıl düzenlenen temanın içeriğinde yer alan soğutmanın temel faydaları, soğutmanın günlük yaşamı nasıl etkilediği ve soğutma için kullanılan teknolojilerin geleceğimizdeki çevresel faktörleri nasıl desteklediği konusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan bildiride “Doğru soğutma gıdanızı korur” mottosundan hareketle, küresel ısınmanın susuzluk ve açlık başta olmak üzere gelebilecek tehlikelere dikkat çekildi. Dr. Kadir İsa yaptığı konuşmada dünya genelinde soğutma sektöründe 12 milyon kişinin çalıştığını, dünyada yaklaşık 1.5 milyar adet ev tipi buzdolabı ve dondurucunun kullanıldığını söyleyerek dünyada tüketilen toplam enerjinin yüzde 4 kadarının bu alanda tüketildiği bilgisini verdi. İsa, “2014’ün sonunda dünya çapında tahmini bin 200 güneş enerjisiyle çalışan soğutma sistemi kuruldu. Dünya çapında kurulu güneş enerjisiyle soğutma tesislerinin yaklaşık yüzde 75’i Avrupa’da, özellikle İspanya, Almanya ve İtalya’da bulunuyor. Gelişmiş ülkelerde soğuk zincir eksikliğinden kaynaklanan gıda kayıpları, toplam gıda üretiminin yaklaşık yüzde 9’unu ve gelişmekte olan ülkelerde ise ortalama olarak yüzde 23’ünü oluşturuyor.” dedi.