Hürriyet’ten Fulya Soybaş bugün konut sektörü ile ilgili bir yazı yazdı. İşte o yazı…
Yabancılara konut satışının başladığı 2013’ten itibaren Türkiye’den en çok konut alan ülke sıralamasında zirveyi Irak ve İran bölüşüyordu. Ancak Rusya’nın Ukrayna işgali ile 2022 Mayıs ayında Rusya birinciliğe yükseldi. O günden bugüne zirveyi bırakmadıkları gibi Putin’in ‘kısmi’ seferberlik ilanı ile de talep patlaması yaşanıyor. 9 ayda Rusların Türkiye’den aldığı konut sayısı yüzde 300 artarak 9 bin adede yükseldi. Karadeniz sahili dışında istedikleri yerden ev alabilen Rusların en çok konut satın aldığı il Antalya. Elbette bu ilgi nakit akışı demek ancak durumun Türk alıcıya yansıması nasıl olur? Satış ve kiralar ne durumda?
ANTALYA Emlakçılar Odası Başkanı İsmail Çağlar, şubat ayında Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan emlak hareketliliğinin mayıs ayında zirveye oturduğunu, ikinci zirveyi ise ‘kısmi’ seferberlik ilanından sonra gördüklerini ve hareketliliğin geçen aylara oranla yüzde 15-20 arttığını belirtiyor. Burada araya gireyim; Antalya Valisi Ersin Yazıcı’nın dün açıkladığı rakamları vereyim hemen: Kente havayoluyla gelen yabancı turist sayısı 10 milyon 788 bin 467. Elbette gelenlerin hepsi Ruslar değil. Ukrayna, İran, Kazakistan’dan gelenler var. Rusya’dan gelen misafir sayısı ise günlük 16-19 bin aralığında.
Rusya’dan gelen alıcıların 2 ya da 3+1 apartman dairesi, müstakil gibi bir ayrım yapmadığını belirten Antalya Emlakçılar Odası Başkanı Çağlar, “Satın alacaklar için en önemli kıstaslardan biri evin deniz kenarı ya da deniz manzarasına sahip olması. Alıcılar, ki gelenlerin yüzde 5-10 kadarı, genelde 1-2 ay kadar otelde kalıyor ve iyice araştırıp pazarlık yapıyorlar. Vatandaşlık alabilmeleri için 250 bin dolar şartı var, bu da yaklaşık 4 milyon 700 bin civarı. O aralıkta ev bakan fazla” diyor.
BALON PATLADI
Trafiğin yüzde 80’ininse kiralığa yoğunlaştığını anlatan Çağlar, şöyle devam ediyor: “Kiralık talebi 2-3 katına çıktı. Gel gör ki kiralık ev yok! Yeni evlenecek çiftler, tayini çıkanlar, öğrencilerimiz… Hepsi zor durumda çünkü ev bulmak iğne ile kuyu kazmak gibi. Tek temennimiz devletimizin yeni başlattığı TOKİ projesinin bir an önce hayata geçmesi. Ayrıca mayıs, haziran, temmuzda yüksek kira balonu vardı bu bölgede. O balon patladı. Savaş sonrası evlerini yüksek kiralara veren ev sahiplerinin çoğu kira alamadı. Antalya mahkemesi ev sahibi-kiracı davaları ile dolu. Fiyatlar şu an nispeten normale döndü ama şimdi de ev yok.”
YALI DAİRESİ FİYATINA EV SATILIYOR
Geçtiğimiz mart ayında başlayan Rus-Ukrayna pazarı hareketliliğinin artarak devam ettiğini söyleyen gayrimenkul uzmanı Şenay Araç Demir, “Özellikle zengin Ruslar Bakırköy; Büyük yalı, Florya, Ataköy hattında ultra lüks konut alımları yaptı. Geç kalan küçük bir kısım almaya hâlâ devam ediyor. Örnek vereyim; Antalya-Fener’de, eşyalı 3+1 daire 48 milyon liraya satılıyor. Evet satılıyor! Boğaz’da deniz gören bir yalı dairesi fiyatına. ‘Kısmi’ seferberlik ilanı ile orta ekonomik gelire sahip kesim Ruslar da alıma başladı. 5-10 milyon lira arası, lüks yaşam alanları/toplu konutları tercih ediyor genelde. Bu durum elbette ekonomimize yarıyor. Ancak eldeki konut fazlası neredeyse tükendi. Acilen, yaklaşık 2 milyon civarı, yeni konut arzına ihtiyaç var” hatırlatması yapıyor.
OTEL ODALARI EV GİBİ KİRALANACAK
Kiralara gelince; mart-nisandan bu yana Alanya-Antalya bölgesinde yüzde 215, İstanbul’da yüzde 300 civarında arttığını belirten Demir, diyor ki: “Şu an kiralık konut bulmanız mümkün değil. Hele de Antalya-Alanya’da. Öyle ki kapalı oteller açılıyor. Otel gibi değil, oda oda-ev niyetine kiralanacak.”
KİRALAR YENİDEN YÜKSELİŞE GEÇTİ
Antalya, Alanya, Bodrum kadar Rus alıcının iştahını kabartan bir diğer şehir de şüphesiz İstanbul. Gayrimenkul stratejisi firması Cube İstanbul’un Kurucu Başkanı Ceren Kumbasar, reel rakamlara yansıyan artışın yüzde 12 olduğunu belirterek, ‘Ama’ ile parantez açıyor: “Rus ve Ukraynalılar (Rus pazarının yüzde 43’ünü Ukraynalılar oluşturuyor) ile o kadar büyük bir organik bağımız var ki evlilik ya da akrabalık yolu ile ya da vatandaşlık kaygısı olmayanların Türk arkadaşları üzerinden de alım yaptıklarını biliyoruz. Yani yüzde aslında çok daha yüksek. Sadece konut alımı değil sosyal hayatta da varlar; eğitim, sanat, alışverişe ciddi para harcıyorlar. Yani ciddi bir nakit girdisi var ki şüphesiz bu durum piyasanın lehinedir.”