Türkiye genelinde kira fiyatları yüzde 101 oranında artış gösterdi. Yurttaş tarihinin en büyük konut kriziyle baş başa kalmışken ev sahipleri evlerini kiralamak yerine satmaya yöneldi.
Birgün Gazetesi’nin haberine göre Ev kiralarının çalışanların maaşlarıyla karşılanamayacak seviyelere ulaşması Türkiye’de yaşanan konut krizini de günden güne derinleştiriyor.
Mayıs ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre Türkiye genelinde kira fiyatları yüzde 101 oranında artış gösterdi. İstanbul’da kira fiyatları yüzde 109 oranında artarken İzmir’de artış yüzde 150, Ankara’da ise yüzde 192 oldu.
İstanbul’da sadece Ocak 2023-Mayıs 2023 döneminde satılık konut fiyatlarında yaşanan artış kent genelinde yüzde 16,5 olurken Arnavutköy’de artış yüzde 28,1’i, Şile’de yüzde 31,7’i, Çatalca’da yüzde 33’ü aştı.
Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda söz konusu verilere dikkat çeken İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, sahibinden.com istatistiklerine göre kiralananın tahliyesi için açılan dava sayısının 2 yılda yüzde 47 arttığını belirtti.
2020 yılında 27 bin 430 dava varken 2022 sonunda dava sayısının 42 bin 31’e çıktığı bilgisini veren Gökce, “Tahliye davaları Sulh Hukuk Mahkemeleri’nde açılan davaların yüzde 60’ına yaklaşmış durumda” dedi.
Konuya ilişkin çözüm önerilerini de sıralayan Gökce, şu ifadeleri kullandı:
“Kısa vadede;
• Dar ve Sabit gelirliler ile Öğrencilere Kira Yardımları Hakkında Yasal Düzenlemeler yapılmalıdır.
• Riski olmayan güvenli binadaki boş konutların, başta kentsel dönüşüme tabi olan riskli binalarda yaşayanlara dönüşüm sırasında, acil barınma kapsamında olanlara kiralanması teşvik edilmelidir. Evini bu amaçla kiralayanlara vergi indirimleri uygulanmalıdır.
• İkinci, üçüncü ve daha fazla sayıda konutunu 2 yıldan fazla boş tutanlara katlamalı emlak vergisi uygulaması başlatılmalıdır.
• Tüm konut projelerinde inşa edilen toplam konutlardan belirli bir payın düşük gelirliler ve dezavantajlılar için sosyal konut olarak ayrılması teşvik edilmelidir.
• Konut kiralamaları ile satışlarında rayiç bedel, kira bedeli ve satış bedellerinin piyasa manipülasyonlarına konu olmaması için caydırıcı hükümler hızla yürürlüğe konulmalı, emlak aracılık hizmetlerinde etkin bir denetim sistemi hayata geçirilmelidir.
Orta-Uzun Vade;
• Konut maliyetlerini hem arz hem de talep kısmında ucuzlatacak mali ve finansal tedbirler hızla yürürlüğe konmalıdır.
• Konut Finansman Sistemi kapsamlı bir yeniden yapılandırmaya tabi tutulmalıdır.
• Kamu ve özel sektör bankalarına ilave olarak yeni konut finansman kurumları sisteme kazandırılmalıdır.
• Toplu Konut Fonu yeniden ihdas edilmelidir. TOKİ hem konut imalatçılarına hem de vatandaşa kredi düzenlemelerine yeniden başlamalıdır.
• Dar ve sabit gelirli vatandaşlara sosyal konut arzı çeşitlendirilmelidir. Sosyal Yardımlı Konut, Sosyal Kiralık Konut, Mülk Sosyal Konut ile Halk Konut olarak vatandaşlara farkı seçenekler sunulmalıdır.
• Konut inşaatında bozulan tedarik zincirleri güçlü bir şekilde yeniden kurulmalıdır.
• Konut üretim maliyetlerini azalmak için yeni iktisadi teşebbüsler ve yerli inşaat sanayi desteklenmelidir.
• Sosyal konut inşa edenler ile inşaat malzemesi üreten iktisadi teşebbüsler desteklenmelidir.
• Türkiye, tüm dünyada faaliyet gösterecek şekilde güçlü bir Sosyal Konut Üreticiler Birliği’ne kavuşmalıdır.
• Çevreci konut imalat ürünleri ile hızlı yapım teknikleri geliştiren ve patent alan üreticiler ve hizmet sağlayıcılara devlet desteği sağlanmalıdır.”