Kira artışlarındaki yüzde 25’lik sınırın kaldırılmasının ardından 1 Temmuz itibarıyla yeni döneme geçildi. Kira ücretlerine uygulanacak zam oranı belirlenirken artık TÜFE on iki aylık ortalama oranı dikkate alınıyor. Bu durumda yıllık peşin ödeme isteyen mülk sahipleriyle kiracılar arasındaki anlaşmazlıklar da sürüyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Arslan; “On iki aylık peşin kira bedeli belirlenirken aylık bazda yıllık enflasyon değişimlerinin dikkate alınması gerekli.” dedi.
Kira artışlarına getirilen yüzde 25’lik sınırın kaldırılmasıyla yeni oran artık on iki aylık TÜFE oranı üzerinden belirleniyor. Haziran ayı TÜFE on iki aylık ortalama değişim oranı yüzde 65,07 olarak hesaplanırken, kira artışlarının üst sınırı da belirlenmiş oldu. Ancak bu durum, kiracılar ve mülk sahipleri arasındaki anlaşmazlıklara bir yenisini daha ekledi. Kira bedelinin yıllık olarak peşin ödenmesini isteyen mülk sahipleri ve kiracılar arasında peşin kira değerinin belirlenmesinde anlaşmazlıklar doğabiliyor. Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Arslan; yıllık peşin ödeme isteyen mülk sahiplerine karşı kiracının bu isteğe nasıl yaklaşması gerektiğine, yıllık kira bedelinin nasıl hesaplanacağına ve peşin ücretin piyasa kira bedelinin ne kadarı olması gerektiğine ilişkin tavsiye niteliğinde açıklamalarda bulundu.
Yüzde 31’lik İskonto Oranı Göz Önünde Bulundurulmalı
Kira ücretlerinin yıllık bazda peşin olarak hesaplandığı durumda aylık bazda yıllık enflasyon değişimlerinin dikkate alınması gerektiğini ifade eden Arslan:
“Haziran ayında aylık 10.000 TL kira bedelimiz; yüzde 65,07’lik bir artışla 2024 Temmuz ayı 16.507 TL, yıllık ödenecek kira toplamı ise 198.084 TL olacaktır. Yıllık enflasyon oranına %5 risk primi ilave edilerek aylık bazda yıllık enflasyon değişimleri dikkate alındığında, ödenmesi gereken peşin yıllık kira bedelinin 151.180 TL olduğu görülmektedir.
Eğer kira peşin ödenecekse aylık bazlı ödenen toplam kira bedelinin yüzde 31’in altında bir kira bedelinin ödenmesi akılcı olacaktır. Kiracı iseniz yüzde 31’in altında her değer, mülk sahibi iseniz yüzde 31’in üstünde her değer sizin için finansal açıdan daha avantajlı bir durum doğurur.”