Deprem, sel, yangın gibi doğal afetler, ülkeler için ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan büyük tehlikeler oluşturuyor. Hem maddi hem de manevi kayba sebep olan bu afetlere karşı dayanıklılığı artırmak amacıyla önleyici tedbirler almak hayati önem taşıyor. Bu noktada, yapıların güvenliği ve dayanıklılığı kritik bir konu olarak öne çıkıyor. Bunun temelini ise binalarla ilgili alınacak yapısal önlemler oluşturuyor. İyi bir yalıtım, yapıları doğal afetlerin etkilerine karşı koruyarak riskleri en aza indiriyor.
Son yıllarda artan deprem, sel, yangın gibi doğal afetler, yapı sektöründe doğru yalıtımın önemini ön plana çıkarıyor. Araştırmalar, doğru yalıtımın bu tür afetler karşısında binaların dayanıklılığını sağladığını ortaya koyuyor. Yalıtım, sadece binaları sıcak veya soğuk hava koşullarından korumakla ya da enerji tüketimini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirlik ve ekonomik açıdan geniş çaplı faydalar sunuyor.
Yapı yalıtımı alanında geliştirdiği ürünlerle bir binanın temelinden çatısına kadar farklı detaylarda ısı, su, ses yalıtımı ve yangın güvenliğinin sağlanması yönünde çözümler üreten ODE Yalıtım, binaların, sanayi ve endüstriyel tesislerin yalıtımını kapsayan çözümler ile birlikte, kauçuk köpüğü, cam yünü ve taş yünü üretimleri ile teknik yalıtımın tüm ürün gruplarında da sektöre yön veriyor.
“Su yalıtımı, deprem sırasında binaların sağlam kalmasına yardımcı oluyor”
ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Üyesi Ozan Turan, “Yalıtım, afetlerin yol açtığı zararları azaltarak, toplumların hızla toparlanmasına katkı sağlar. Hem bireylerin güvenliği hem de ülkenin sürdürülebilir kalkınması için yalıtım çözümlerinin uygulanması ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesi büyük önem taşıyor. ODE Yalıtım olarak, sadece bugünün değil yarının dünyasının da ihtiyaçlarına göre tasarlıyor ve üretiyoruz. Yeni teknolojiler, yaşam alanlarımızı doğal afetlere karşı koruyan ürünler, hatta dünyamızın sürdürülebilirliğine katkı sağlayan çözümler sunuyoruz. Örneğin, yapıların sağlam kalabilmesi için doğru su yalıtımı kritik bir önem taşıyor. Binalarda su yalıtımı, deprem sırasında ve sonrasında binaların sağlam kalmasına yardımcı oluyor. Su yalıtımı eksik ya da yanlış uygulandığında, binaların taşıyıcı sistemleri hızla zayıflıyor ve bu, deprem anında büyük riskler yaratıyor. Su yalıtımı standartlara uygun yapılmadığı durumda donatılarda oluşan korozyon nedeniyle bir binanın taşıma kapasitesi 10 yılda yüzde 66 oranında azalıyor” diyor.
“İklim krizi kaynaklı doğal afetlerin en büyük nedeni insan kaynaklı emisyonlar”
Dünyada enerji kaynaklarının hızla tükendiğini ve fosil yakıtlardan kaynaklanan sera gazı emisyonlarının çevreye geri dönüşü olmayan zararlar verdiğini söyleyen Orhan Turan, “Son dönemde etkilerini çok daha fazla hissetmeye başladığımız iklim krizi kaynaklı doğal afetlerin en büyük nedeni insan kaynaklı emisyonlar. Bu süreçte hepimize önemli görevler düşüyor. Enerji verimliliği ve çevresel sürdürülebilirlik için yalıtımın gerekliliğinin farkına varmalıyız. Doğru yalıtım uygulamaları, binaların ve endüstriyel tesislerin enerji ihtiyacını azaltarak doğal kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlıyor. Bu da sera gazı emisyonlarının azalmasına ve çevrenin korunmasına katkı sağlıyor. Sürdürülebilirlik ve çevre koruması misyonumuzun bir parçası olarak çevre dostu yalıtım çözümleri sunmaya devam edeceğiz” şeklinde konuşuyor.