Expo Turkey by Qatar fuarının ikinci gününde Sinpaş GYO Genel Müdürü Seba Gacemer ile bir araya geldik. Gacemer’in fuar ve yabancıya satışlar hakkında görüşlerini aldık…
Eyüp İyigün: Sinpaş olarak Körfez bölgesindeki fuarlara katılımınız gittikçe sıklaşıyor. Türkiye’deki konut üreten firmalar yabancıya satışa hazır mı? Neler yapıyorlar?
Seba Gacemer: Gayrimenkul sektörü olarak mütekabiliyetten sonra gerçekten güzel bir yol aldığımızı düşünüyorum. Sinpaş gibi kurumsal firmaların dışında irili ufaklı firmalar bile bir şekilde yabancıya satışta yol aldı. Bizim burada dikkat etmemiz gereken bir husus var. Bizlere gösterilen bu ilgiyi ve güveni kaybetmemek için tüm gayrimenkul sektörü temsilcilerinin gayet dikkatli, bu güveni hak edecek şekilde işlerimizi yapmamız. Bunun altını özellikle çizmek istiyorum çünkü bir noktadan gelecek olumsuz bir kayıp bütün sektöre mal olabilir. O nedenle gayrimenkulcüler olarak çok dikkatli şekilde, çok şeffaf, denetlenebilir bir şekilde bu faaliyetlerimizi yürütmemiz lazım. Son yıllarda gayrimenkul sektöründe kurumsallaşma oldukça arttı. Bu hususta firmalar dışarıdan gelecek talebi karşılayabilecek profesyonel çalışmaları yapabiliyorlar. Biz Sinpaş Grup olarak yabancıya satışı çok bekleyen, çok isteyen bir gruptuk biliyorsunuz. Mütekabiliyetten sonra bunun hızlıca adımlarını attık. Sadece Sinpaş GYO olarak 450 milyon TL’lik satış yapmışız. Bu hiç azımsanacak bir ciro değil ve bunların hepsi bireysel satış. Ayrı ayrı bir tanede iki tanede olsa gelmek isteyen, oturmak isteyen yaşamak isteyen ve de bunun çok iyi bir yatırım olduğunu da bilen insanlara satmışız. Bu fuarlara geldikçe katıldıkça bu ülkeyi daha iyi tanıyoruz ve aslında ne kadar daha büyük bir potansiyel olduğunu görüyoruz, yolun daha başında olduğunu, başında olduğumuzu görüyoruz. Tabi bu çok heyecan verici. Ne kadar daha fazla açılım yapabiliriz, bunu kendi adımıza kurumsal olarak inceliyoruz. Örneğin her ülkedeki ailelerin, insanların, bireysel yatırımcının yaşam hassiyeti nedir? nasıl bir evde yaşamak ister? Biz bunları Türk müşteriler için çalışıyorduk, şimdi yabancılar için. Hatta bir Katarlı ne ister? Bir Suudlu ne ister? Bunlar birbirine göre farklılaşır mı? Bunlara girmeye başladık. Mütekabiliyetle bizim işim modellerimizde çok büyük bir değişim oldu. Son dönemde yapılan KDV avantajı oturma izni gibi yönetmelikler, kendi ülkemizi firmamızı tanıttıktan sonra zaten çok heyecanla ülkemizden ev almak isteyen insanlara artı bir argüman olarak önünü açan sadece yatırım değil, daha uzun vadeli düşünebileceği, oturabileceği bir perspektif sunuyor. Oturma izni çok önemli. Bunu zaten dünyada yapan yerler var. Bunlar Katarlılar olsun, Kuveytliler olsun, Suudlar olsun, bunları çekmişler. Yıllar önce Avrupa çekmiş. Bizim gerçekten bunun için var gücümüzle çalışmamız lazım, bizde daha mutlu olacaklarını görecekler, görüyorlar da zaten. Bizim son yıllarda sattığımız müşterileri konutları teslim ettikten sonra yaşamlarını gözlüyoruz gerçekten de memnunlar. Otelde kalıp İstanbul’u, Bursa’yı ziyaret etmekle kendi konutunda olması, bir komşusu olması daha farklı. Konut satın alırken başka şeylerde satın alıyor. Komşu satın alıyor, dostluk satın alıyor, çevre satın alıyor, yeni bir yaşam satın alıyor. Bütün bunlar maddi manevi ele alınması gereken konular. Biz de olabildiğince odaklanıyoruz ve artı değerler üretmeye çalışıyoruz.
Eyüp İyigün: Yabancılar Türkiye’ye gelip ev aldıkları zaman hangi kriterlere bakıyorlar?
Seba Gacemer: Birincisi para kıymetli dünyanın her yerinde. Öncelikle yatırdıkları paranın kesinlikle geri dönüşünün olup olamayacağını, sürdürülebilir bir performans alıp alamayacağına bakıyorlar. Bizim en çok tercih edilme sebebimizin başında güven geliyor. Müşteri diyor ki siz yıllardır yapmışsınız, binlerce müşteriye satmışsınız, bunlar yeniden yeniden sizden almış, o halde ben size paramı yatırdığımda konut almanın yanında yatırımda yapıyorum. Yani aslında bunu bekliyorlar. Dubai’de de bir konut önce yatırım özelliğiyle satılıyor. Yaşam değeri arkasından geliyor. Bence bu çok önemli. Onun dışında bütçesine uygun ev arıyor. Burada da Türk müşterilerde yaşadığımız çelişkiler ortaya çıkmıyor değil. Bütçesi ile yaşam beklentisini birbirine uymuyor. Biz bunu birleştirmeye çalışıyoruz. Bunlara yönelik ürünler geliştirmek bizim artık önceliğimiz. Mesela yabancı daha çok banyo isteyebiliyor. Küçük olsa da oda sayısı daha fazla olsun istiyor. Biz Türk müşterilerde neye dikkat ederiz, odalar en az şu standartta olsun ama yabancılar diyor ki oda olsun da nasıl olursa olsun. Pek çok böyle detaylar var. Biz bunları öğrendikçe onlarda projelerimize çeşitleme olarak dahil edeceğiz.
Eyüp İyigün: Hükümetimiz son dönemlerde konut sektörü için ciddi adımlar attı. Bir takım kararlar alındı ama süreli olarak. Bu süreler sona erecek. Bu sürelerin devam etmesi gerekiyor mu? Bu kısıtlı zamanlar müşteriyi etkiler mi?
Seba Gacemer: Tabi ki bu yapılanlar önemli. Satışı bitirirken biz onu müşteride gözlemliyoruz. Demek ki devlette destekliyor bunu diyorlar ve daha büyük bir güven veriyor. Bu avantajları bir şekilde sunmaya devam etmek lazım. Biz şu anda zaten bunu yeni yeni kullanabiliyoruz ama işe yaradığını gördük. Bence bundan sonraki aşamada da bir takım fırsatlar elde edeceğiz. Çünkü çok ortak bir değer. Hem bir iş yapıyoruz, yatırım yapıyoruz, döviz getiriyoruz.
Eyüp İyigün: Siz en başından beri yabancıya satışın desteklenmesi gerektiğini ve ihracat olarak sayılmasını istiyordunuz. Bu konuyu değerlendirebilir misiniz?
Seba Gacemer: Bu konuda ısrarlarımızı sürdüreceğiz. Konuştuğumuz zaman karşılıklı müzakere ettiğimiz zaman anlıyoruz. Bize bunun iade riski var denebiliyor. Zaten oturma iznini KDV indirimi de bu iade konusunu çözerek çıkardılar. Bu istişarelerle gelişebilecek bir şey. Ben bugün Türk Lirası olarak konut satıyorsam, o da bana dövizini bozdurup Türk Lirası getirecek ve TL ödeyecek. Demek ki ben döviz kazandırıyorum. Bunun adına ihracat deyin, bunun adına herhangi bir şey söyleyin ama döviz kazandıran işlemin altını çiziyorum. Gayrimenkul satışı ülkemize döviz kazandıran, dolayısıyla ticari açığımızı, cari açığımızı kapatabilecek bir faaliyet. Bu nedenle ayrı bir kategoride bile ele alınsa neler yapılabilir diye bakılabilir. Ben bakılacağını da düşünüyorum. Sürekli bir çalışmalar var. Bizde bilgilendirip, ihtiyaçlarımızı ortaya koyuyoruz.
Eyüp İyigün: Sinpaş’ın yeni gelecek olan projeleri nelerdir?
Seba Gacemer: Bizim Ümraniye’de ve Sancaktepe’de ruhsatını bağladığımız satışa çıkaracağımız 2 projemiz var. Bu projelerimizden biri 450 konut, diğeri yaklaşık 500 konut. Bu iki projemiz gerçekten heyecan verici. Ümraniye’deki projemizde Türkiye’de ilk defa bir tarz sergilemiş olacağız. Diğer projemiz ise mix bir proje, arşı ve konutlardan oluşuyor. Sancaktepe’nin en güzel en değerli yerinde. Ön satışlarına başlayacağız. Eylül-Ekim gibi lansmanını yapacağız. Bir de Bursa’da yeni bir projemiz var. Bursa Modern projemizin yanında konut, ofis ve çarşıdan oluşan mix bir çalışma yapacağız. Bu 3 projeyle 2017 yatırımlarına devam edeceğiz.
Eyüp İyigün/Emlakmetrekare.com