Geçen yıl yurtdışında yapılan en önemli satın alma operasyonlarından birine imza atan Acıbadem Sağlık Grubu’nun gözü yine Avrupa’da.
Bulgaristan’ın en büyük özel hastanesini bünyesinde barındıran Tokuda Group’un tamamını, Sofya merkezli City Clinic Group’un ise yüzde 76.5’lik hissesini toplam 125 milyon euroya haziran ayında satın alan ve ülkedeki operasyonlarını Acıbadem City Cilinic adıyla yöneten şirket, hem bölgesel hem de ülke içinde yeni alımlar için çalışma başlattı.
5 ile 20 milyon euro arasında olacak
Acıbadem City Clinic CEO’su Ilian Grigorov, özellikle Bulgaristan için yeni alımların 5 ile 20 milyon euro arasında gerçekleşeceğini söyledi. Grigorov, “Sağlık sektöründe yeni konsolidasyonlara sıcak bakıyoruz. Ayrıca Doğu Avrupa’da da alım eğilimi sürecek” dedi. Yurtdışındaki ilk yatırımını Irak’ın Süleymaniye kentindeki Faruk Medical City hastanesiyle yapan Acıbadem, 2011’de de rotasını Avrupa’ya çevirdi. 2011’de Makedonya’nın başkenti Üsküp’teki Sistina Hastanesi’ni bünyesine katan Acıbadem, hastane sayısını da 22’ye çıkardı. 4 ülkedeki klinik sayısını 17’ye, çalışan sayısını da bu yatırımlarla 17 bine ulaştıran firmanın kadrosunda 2 bin 600’den fazla doktor bulunuyor.
Anzaklar Çanakkale’den vazgeçiyor!
Türkiye’de son dönemde yaşanan terör saldırıları en çok turizm verilerini olumsuz yönde etkileyeceğe benziyor. Özellikle Batı ülkelerinden kendi vatandaşlarına peşpeşe gelen “dikkatli olun” veya “bazı kentlere gitmeyin” uyarıları Türkiye’nin imajına gölge düşürmeye devam ediyor. Cruise taşımacılığı yapan birçok uluslararası marka, Türkiye’yi rotalarından çıkarırken, havada da özellikle İstanbul, düşüş yaşamaya devam ediyor.
İstanbul, misafir ettiği turist sayısında son 16 yılın en düşük rakamına gerilerken, havalimanında yaşanan terör saldırılarının da etkisiyle veriler olumsuz seyrediyor. Öyle ki İstanbul’da yaşanan düşüş, komşu ülke Atina’nın uluslararası havalimanındaki yolcu sayısını da artırmış durumda. Atina Uluslararası Havaalanı, 2016’da 20 milyon yolcu ağırlayarak tarihinin en iyi yılını geçirdi.
Turizmde terörün etkisi şimdilerde sadece deniz ve kültür turizmini değil tarihi de olumsuz etkileme başladı. Bunlardan en önemlisi ise Çanakkale.
Bilindiği üzere Çanakkale her yıl binlerce Avusturalya ve Yeni Zelandalıyı Anzak Günü nedeniyle ağırlıyor. 1’inci Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de hayatını kaybeden Avustralya-Yeni Zelanda, askerlerini 1934’ten bu yana her yıl 25 Nisan’da anıyor. Anzak Koyu’ndaki “şafak ayinine” katılanların sayısı da her yıl 10 bini geçiyor. Ancak bu yıl Türkiye’de yaşanan terör olayları nedeniyle bu sayıda düşüş olacağının sinyali gelmeye başladı.
Avustralya hükümeti vatandaşlarını uyardı
Avustralya Dışişleri Bakanlığı vatandaşlarını saldırı riski nedeniyle İstanbul’a seyahat etmelerini tekrar gözden geçirmeleri konusunda uyarılarını verirken, Gelibolu konusunda da dikkatli davranılmasını öneriyor. Anzak etkinlerine yönelik Türkiye’ye tur düzenleyen Battlefield Tour yöneticisi Mat MacMachlan, bu yıl ilginin şu ana kadar oldukça düşük olduğunu belirtiyor.
Avustralya basınına yansıyan haberlerde “Normalde bu zamana kadar 200 kişinin başvuru yapmasını bekliyorduk” diye konuşan MacMachlan, şu ana kadar rakamın 20’nin altında seyrettiğini dile getiriyor.
Turist sayısı yarı yarıya düştü
Beyond Travel İş Geliştirme Yöneticisi Peter Smith ise Anzak Günü turlarına yönelik ön rezervasyonların da beklenenin çok çok aşağısında olduğunu ifade ediyor.
Hatırlatmakta fayda var. Avustralya İstatistik Bürosu (Australian Bureau of Statistics) verilerine göre Türkiye’yi ziyaret eden vatandaşlarının sayısını Ekim 2016’da 27 bin olarak açıklamıştı. Bu rakam 2015 ekim ayında 55 binin üzerindeydi. Yani bir yılda yaşanan düşüş yüzde 50’den fazla.
Anzakların turizm harcamalarına gelince. Bu konuda en son veri 2010 yılında açıklandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürü’nün açıkladığı verilerde o dönem 8 bin olarak açıklanan Anzak etkinliğine katılanların 5 günde yaptığı harcama 40 milyon dolar olarak ifade edilmişti.
“Çanakkale Geçilmez” diyerek dünyaya verdiğimiz mesaja yanıt, Anzak torunlarının Gelibolu’ya gelmekten vazgeçmesi oluyor.
Dünyanın en kalabalık şirketi: 2.1 milyonluk Walmart
Bazı şirketler var ki, dünyanın bir çok ülkesinin nüfusundan daha fazla çalışanı bünyelerinde barındırıyorlar. Örneğin ABD’nin perakende devi Walmart. Dünyanın en zengin işadamları listesinde sıkça karşılaştığımız 130 milyar dolarlık servetleri bulunan Walton ailesinin üyeleri tarafından 1964 yılında kurulan Walmart, dünya genelinde 2.1 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Yapılan protesto yürüyüşleriyle akıllarda kalan, 482 milyar dolarlık cirosuyla Walmart, bir ülke olsaydı diye düşündüğümüzde 2 milyonluk Makedonya’yı geride bırakarak dünyanın en kalabalık 142’nci ülkesi olarak karşımıza çıkabilirdi.
ABD ve Çinliler önde
En fazla istihdam sağlayan ikinci ülke yine ABD’den. Fastfood devi McDonald’s 1.9 milyon iken, bu şirketi Çin petrol devi China National Petroleum Corporation 1.6 milyonla takip ediyor. 4’üncü şirket ise Çinli State Grid Corporation of China’nın 1.5 milyon çalışanı var. Hindistan demiryolu firması Indian Railways 1.4 milyon kişiye istihdam sağlarken,
Tayvan merkezli olmasına rağmen üretimini Çin’de yapan Hon Hai Precision Industry’ın (Foxconn) 1.3 milyon çalışanı bulunuyor.
Dünya