Fransa’nın nükleer enerji grubu Areva için devletin öncülüğünde bir kurtarma programının Mayıs ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimini kim kazanırsa kazansın, devam edeceği bildiriliyor. Programın devlete maliyetinin 10 milyar euroya kadar çıkması mümkün.
Areva’nın ciddi mali sorunların yanı sıra teknik, denetim ve yasal sorunları da olduğu biliniyor.
Ancak ülke elektriğinin dörtte üçünü sağlayan nükleer enerji sektöründeki önemi nedeniyle seçimden sonraki yönetimin de, şimdiki Cumhurbaşkanı François Hollande’ın hazırladığı kurtarma programını uygulamaktan başka seçeneği olmayacak.
Cumhurbaşkanı adayı olan muhafazakar siyasetçi François Fillon bir yazısında, “21. yüzyılın nükleer enerjiye ihtiyaç duyacağından eminim… Bunun için bu zor dönemde sektörü desteklemeliyiz” dedi.
Seçimi, favori görülen Fillon değil, sağcı Ulusal Cephe adayı Marine Le Pen kazansa bile, kendisinin de nükleer sanayiyi destekleme söz verdiği biliniyor.
Geçmişte Fransız nükleer sanayinin en büyüğü olan Areva’nın yüzde 87 hissesi devlete ait. Ancak yıllardır devam eden zararlarla bu hisselerin değeri büyük ölçüde eridi.
Arvea’nın en büyük sorunlarından biri Finlandiya’da inşaatı devam eden Olkiluoto nükleer santralı. Tamamlanması 10 yıl gecikmiş olan bu projede ortaya çıkan ve bütçeyi aşan çok büyük giderler nedeniyle Finlandiya elektrik idaresi TVO Areva ile mahkemelik oldu.
Fransa’da nükleer enerji karşıtı küçük ancak güçlü bir hareket var. Bu gruptan ve diğer bazı kesimlerden gelen eleştiriler, yaşlanan reaktörlerin ömrünü uzatmak için milyarlarca euro harcamanın yanlış olduğunu savunuyor.
Her ne kadar komşu ülke Almanya 2011 yılında Japonya’da meydana gelen Fukushima nükleer kazasından sona nükleer enerjiden tamamen çıkma kararı aldıysa da, Fransız kamuoyu genellikle nükleer enerji kullanmaktan memnun.
Hürriyet