Yeni hükümetin odaklanacağı alanlardan biri sanayi ürünleri olacak. Türkiye’de üretilmeyen paslanmaz çelik ve sünger demir gibi ürünlerin yerli imkanlarla üretilmesine yönelik stratejiler çerçevesinde bu alanda yapılan ithalatın önüne geçilecek.
Yeni dönemde ana metal alanında sürdürülebilir ve güvenli girdi tedariki Türkiye’nin sanayisinde öne çıkan konu başlıklarından biri olacak.
Bu kapsamda, demir-çelik sektörü üretiminde ithalatla karşılanan paslanmaz çelik, vasıflı çelik, yapısal çelik ve dikişsiz boru gibi yüksek katma değerli ürünlerin üretimine öncelik verilecek.
Türkiye’de üretimi olmayan paslanmaz çelik, grafit elektrot, külçe çinko, sünger demir, alaşımlı alüminyum gibi ürünlerde 2023’e kadar üretim kapasitesi oluşturulacak. Karbon çeliği dışında kalan çelik tiplerinin üretimi için strateji oluşturulması planlanırken, Türk sanayisinin küresel pazara entegrasyonu için çalışmalar devam edecek.
Paslanmaz çeliğe 5 yılda 6 milyar dolar
Yeni dönemde yerli imkanlarla üretilmesine vurgu yapılan ürünlerden biri paslanmaz çelik ve sünger demir olarak öne çıkıyor.
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) verilerine göre, yurt içinde üretimi yapılmayan paslanmaz çelik ürünleri ithalatı 2013-2017 döneminde miktar bazında kümülatif 2,9 milyon ton olurken, bu ürünler için 6 milyar dolar ödendi.
Aynı dönemde bir başka ithal ürün olan sünger demiri için 2,3 milyon ton dış alım gerçekleştirilirken, bu ürün grubu için ödenen tutar 621 milyon dolar olarak kayıtlara geçti.
Türkiye’nin en fazla paslanmaz çelik ithal ettiği ülkeler arasında Güney Kore, Çin, Tayvan, İtalya ve İspanya öne çıkıyor. Uygulanacak strateji çerçevesinde söz konusu ürünlerin yerli olanaklarla üretilmesi halinde yaklaşık 7 milyar dolarlık bir ithalatın önlenmesi amaçlanıyor.
“Katma değeri yüksek çelik üretimi şart”
TÇÜD Genel Sekreter Vekili Gazi Bilgin, ABD Başkanı Donald Trump’ın çelik üretiminin önemine vurgu yaparak, bu ürünün ithalatına yüzde 25 ek vergi uygulamasının çelik ihracatçıları bakımından sıkıntı yarattığını, buna karşın küresel ölçekte çeliğin gündeme taşınmasını ve Türkiye’de de farkındalığın oluşmasını sağladığını söyledi.
Çelik üretiminde katma değeri yüksek ürünlerin artırılması yönünde bir kararlılık olduğuna dikkati çeken Bilgin, “Çelik sektöründe rekabet artıyor, bu rekabet ortamında tutunabilmek, daha yüksek oranda pay alabilmek için daha nitelikli, katma değeri yüksek çelik üretimini gerçekleştirmek durumundayız.” dedi.
Türkiye’deki çelik üretim tesislerinin büyük çoğunluğu için önemli bir girdi unsuru olan elektrot ithalatının 2016’da ton başına 2 bin 500 dolarken bugün 20 bin dolar seviyelerine yükseldiğini vurgulayan Bilgin, bu durumu dikkate alan Türk çelik üreticisinin hem kendi ihtiyacını karşılamak hem de bu alanda ihracat yapabilmek için üretim tesisi kurma konusunda fizibilite çalışmalarına başladığını bildirdi.
Bilgin, hükümet politikalarıyla yerli üretimin geliştirilmesine yönelik gösterilen çabanın önemli olduğunun altını çizerek, “Paslanmaz çelik, sünger demir, elektrot gibi çelik sektörü için önemli olduğunu düşündüğümüz, Türkiye’de üretilmeyen ürün ve girdilerin burada üretilmesini önceliklendiren yaklaşımlar, ümit ediyoruz uygulamaya aktarılır.” diye konuştu.
Paslanmaz çelik üretimi konusunda firmaların istekli olduğunu ancak çelik yatırımlarının pahalı yapıldığını dile getiren Bilgin, “Firmalar paslanmaz çelikte Türkiye’de üretim açığı olduğunun farkında ve yatırım yapma konusunda arzulu.” ifadesini kullandı.
Proje Bazlı Teşvik Sistemi’nin Türk çelik sektörü için de önemli yansımaları olabileceğine dikkati çeken Bilgin, bu alandaki yatırımların teşvik kapsamına alınması konusunun yeni dönemde de gündeme geleceğini kaydetti.