Satış Çözümleri kurucusu Soner Keleş “konut kredisi faizlerinin düşme eğilimine girmesi ile birlikte ev sahibi olmak için doğru zaman olduğunu” değerlendirdi.
Gayrimenkul sektöründe uzun süredir devam eden belirsizlik, kamu bankalarının faiz indirimlerini açıklamaları ile birlikte yerini indirim yarışına bıraktı. Kısa vadeli konut kredisi faiz oranları yüzde 1’in altına inerken, talep yetersizliği ile de konut fiyatları dip yaptı.
2018’in ikinci yarısı sonrasında kur etkisi ile hızla yükselerek yüzde 3’ lere kadar ulaşan konut kredisi faiz oranları yeni yılın ilk sekiz ayında da ortalama yüzde 1.5 seviyelerinde seyrettikten sonra Kamu bankalarında konut kredisi faizleri Ağustos ayı itibariyle psikolojik sınır olan yüzde 1’in altına geriledi. En uygun konut kredisi faiz oranı Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank’ın uyguladığı yüzde 0.99’a kadar düştü. Özel bankalarda ise faizler Eylül ayının ilk haftası ile birlikte yüzde 1.20 lere kadar geriledi.
Yüzde 40 varan indirim avantajı!
İnşaat sektöründe artan maliyetlerin henüz konut fiyatlarına yansımamış olması ve konut kredisi faiz oranlarındaki %40 varan düşüş ev sahibi olmak isteyenler için büyük fırsatlar oluşturuyor.
Faizler düştükçe, krediler ucuzladıkça ev sahibi olmak daha da kolaylaşıyor. Ancak kolaylaştıkça da talep artıyor ve yükselen inşaat maliyetlerinden dolayı düşen konut fiyatlarında tekrar yükselme riski ortaya çıkıyor. Faizler biraz daha da düşsün diye beklerken, bu kez konut fiyatları yukarı yönde gideceği için zararlı çıkma ihtimali olabilir. Dolayısıyla ev almak isteyen bu noktada şu kararı vermeli; fiyatlar henüz yükselmeden büyük indirimlerden yararlanarak vakit kaybetmeden konut sahibi olmak mı ya da kredi faizlerinin biraz daha inmesini bekleyerek düşük taksitler ile ev almak mı? Aslında her iki durumda da satın alma bütçesini, ödeme planını ve toplam maliyeti iyi belirleyerek harekete geçmekte fayda var.
Oturumcu müşteri için büyük fırsat!
Faizlerin aşağıya doğru inme evresine girdiği bu günlerde Hükümetin 31 Aralık tarihine kadar geçerli olan KDV ve tapu harcı indirimi ile birlikte son 2 yıldır artan inşaat maliyetlerinin gayrimenkul fiyatlarına henüz yansımadığı bir döneme denk gelmesi, özellikle oturmak için ev almayı planlayanlara ve evini değiştirmek isteyenler için fırsat olabilir. Ancak tüketici tarafında bekle-gör dönemi devam ederse bu sefer de faizlerin düşmesi ile birlikte konut fiyatlarının tekrar artışa geçmesi kaçınılmaz olacaktır.
Bu dönemde kampanya maliyetlerini fiyatlarına yansıtmayan projelerden konut satın almak için harekete geçilebilir. Firmaların uzun vadeli faiz oranlarını indirmek ve kredi kullanımı için bankalara ödeyecekleri katkı paylarını tüketiciye indirim olarak sunması büyük bir avantaj olarak görülebilir. Artan inşaat maliyetlerinin ve döviz kurlarında yaşanan dalgalanmanın henüz konut fiyatlarına zam olarak yansımadığı bu dönemde bitmeye yakın veya tamamlanmış olan projelerden ev sahibi olmak yeni başlayacak olan projelerden ev sahibi olmaktan çok daha uygun olabilir.