Yastıkaltı altınların ekonomiye kazandırılması ve son yıllarda oldukça durgun seyreden konut satışlarının canlandırılması adına iş dünyasından ‘altın konut modeli’ önerisi geldi. İşte detaylar…
Altın fiyatlarının hızla yükseliş göstermesiyle birlikte yurt içinde altına talep artıyor. Özellikle Türk toplumunun vazgeçilmez yatırım aracı olan altında tasarruf sahipleri daha çok yastıkaltını tercih ediyor, ancak atıl durumda olan altınların ekonomiye bir katkısı olmuyor.
Ekonomi yönetimi yastıkaltı altınların ekonomiye kazandırılması amacıyla altın sertifikası gibi çeşitli enstrümanları devreye alsa da vatandaşlar ‘belki ileride bir ev alırım, araç alırım’ mantığıyla altınlarını kendi imkanlarıyla saklama yoluna gidiyor.
ALTIN PEŞİNATLI KREDİ MODELİ
Son dönemde kredi faizlerinin bir hayli yükselmesiyle birlikte kredili konut satışları azalmış, bu durum konuta olan talebi epey düşürmüştü. Hem yastıkaltı altınların ekonomiye kazandırılması hem konuta olan talebin artırılması amacıyla iş dünyasından yeni bir öneri geldi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan konut piyasasının durgun olduğu bu dönemde, “Vatandaş aldığı konutun %25- 30’unu yastıkaltı altınını getirerek ödesin, Merkez Bankası bu altını alsın rezervlerini artırsın. Sonra da 10- 15 yıllık konut kredisini sübvansiyonlu versin” dedi.
‘FAİZ İNDİRİMİ İLE TALEP CANLANABİLİR’
Peki ‘altın konut’ modeli ülkemizde uygulanabilir mi? Konut piyasasını canlandırmak adına başka hangi formüller geliştirilebilir? Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye açıklayan Gayrimenkul Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı şu ifadeleri kullandı: “Gayrimenkul tarafında aslında ilk defa konut sahibi olacaklara geliştirilecek finansman modellerine ihtiyaç duyduğumuz bir dönemdeyiz. Kredi kampanyaları yapılmış olsa da mevcut faiz oranları oldukça yüksek. Bu faiz oranlarıyla insanların ev sahibi olma talebi önemli derecede baskılanıyor. Özellikle herhangi bir döviz bazlı veya altın bazlı geliştirilebilecek modellerde faiz indirimi ile sağlanabilecek fayda, konutta bekleyen talebi canlandırabilir.
Gayrimenkul almak için bir peşinat biriktirenler bu peşinatı genellikle altın, döviz gibi araçlarda tutuyorlar. Bu model bankalarda altının bozdurulması şekli ile kurgulanabilirse, fiziksel altınların getirilmesi çerçevesinde planlanabilirse bunun nispeten ekonomiye etkisi olabilir.
‘MERKEZ BANKASI REZERVLERİNE OLUMLU ETKİ YAPAR’
Aslında düşünce olarak öngörülen unsur evde yastıkaltı olarak bekleyen altının Merkez Bankası veya herhangi bir kamu bankasına teslim edilerek düşük faizli kredi alınmasına yöneliktir. Burada faiz oranları belirleyici olacaktır. Merkez Bankası’nın mevcut rezervlerine olumlu etki yapacak olması kısmen bu noktada değerlendirilebilir.