Yalıtım sektöride yıllardır hizmet veren ODE’nin Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği hakkında değerlendirmelerde bulundu…
Yalıtım sektörünün önde gelen şirketlerinden ODE’nin Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği” ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede; atılan adımları son derece olumlu bulduğunu belirterek, su yalıtımı konusundaki bilinci artırmak için çalışmalarına devam edeceklerini söyledi. Geçtiğimiz günlerde yürürlüğe giren yönetmelik, binalarda yapı elemanlarının muhtelif yollarla suya veya neme maruz kalması sonucu oluşan korozyon, dayanıklılık ve dayanım kayıpları gibi etkenler ve bu etkenlere bağlı oluşan olumsuz durumlara karşı, tasarım ve yapım bakımından alınacak önlemler ile uyulacak kurallara ilişkin usul ve esasların düzenlenmesini amaçlıyor.
“Türkiye daha konforlu yapılara doğru gidiyor”
Yalıtımın sadece ısı yalıtımı değil; ısı, ses, su ve yangın yalıtımı olarak entegre bir sistem olduğunu belirten ODE Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Dolayısıyla yeni yapılan binaların tüm yalıtım uygulamalarını içerecek şekilde yapılması önem taşıyor. Zaten yeni yönetmelik ve standartlar da bunu destekliyor. Isı ve yangın yalıtımı için yönetmelikler yürürlükteydi, bu yıl içinde ses yalıtımı yönetmeliğinin de yayınlanmasının ardından son olarak su yalıtımı yönetmeliğinin de yürürlüğe girmesi ile bu zincir tamamlanmış oldu. Türkiye artık daha ideal, daha konforlu ve daha az enerji tüketen yapılara doğru gidiyor. Dolayısıyla atılan bu adımları son derece olumlu karşılıyoruz. Bununla birlikte, önümüzde halen yapılması gerekenler var. U-Değerleri Düşürülmüş Isı Yalıtım Uygulamaları’na verilecek tüketici teşvikleri ve etkili denetimlerin de yürürlüğe girmesi ile uluslararası çevre duyarlılığı konusunda ülkemizin Avrupa standartlarını yakalaması gerekiyor” dedi.
“Su yalıtımında Türkiye’nin lider şirketi ODE olacak”
Su yalıtımının özellikle deprem bölgelerindeki yapılaşmada koruyucu etkisi olduğunu belirten Turan, “Su yalıtımı olmayan binalar 10 yılda taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını kaybediyor. 1999 depreminde de hasar gören binaların yüzde 64’ünde temel sorunun korozyon olduğu tespit edilmişti. Deprem bölgesinde ve mevcut yapılarının yüzde 85’inde su yalıtımı bulunmayan bir ülke olarak su yalıtımı konusunda daha fazla bilinçlenmeye ihtiyacımız var. Tüm bu verilerden yola çıkarak su yalıtımının ana malzemesi membran üretimine ağırlık verme kararı aldık. Bu nedenle de Eskişehir’de yaptığımız tesis yatırımının ilk fazını membran olarak planladık. Eskişehir fabrikamız ile membran üretim kapasitemiz 32 milyon metrekareye çıktı. Böylece üretim kapasitemizle su yalıtımında Türkiye’nin lider şirketi olacağız” diye konuştu.
“Su yalıtımında bilinci artırmak için çalışıyoruz”
Türkiye’nin yüzölçümü olarak yüzde 92’sinin nüfus yoğunluğu olarak da yüzde 95’inin deprem kuşağında bulunduğunu hatırlatan Turan şöyle devam etti: “Binalarda su yalıtımı yapılarak korozyonun engellenmesi Türkiye için hayati bir öneme sahip. Kullanılan malzemenin kalitesi de büyük önem taşıyor. Su yalıtımının zorunlu hale gelmesiyle su yalıtımı ürünleri konusunda bilincin artacağına ve bunun da yalıtım pazarını pozitif etkileyeceğine inanıyoruz. Biz de su yalıtımı konusunda bilinci artırmak için önemli çalışmalar yürütüyoruz. Biz Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) üyesiyiz. BİTÜDER olarak, Toplu Konut İdaresi projelerine seminerler veriyoruz. Hatta bu projelerden numuneler alıp, ürünler etiket değerleri ile uyumlu mu, standarda uygun mu diye test edip sonucu müteahhitlerle de paylaşıyoruz. Ayrıca su yalıtımı konusunda seminerler ve usta eğitimleri düzenliyoruz.”