Atatürk Havalimanı’nın kapatılacak olması, 4 milyar dolar yatırıma sahip bölge otellerini atıl bırakabileceği belirtiliyor.
Atatürk Havalimanı’nın 29 Ekim sonrasında kademeli şekilde kapatılacak olması, bölgedeki otellerde “atıl kalma” endişesi yaratırken; yaklaşık 4 milyar dolarlık yatırımı barındıran söz konusu otellerin yatırımcı ve işletmecileri bu durumun bölgedeki oteller için “kriz” anlamına geleceğine işaret ediyor.
Atatürk Havalimanı’na yakın konumda faaliyet gösteren 62 otelin yan gelirle birlikte ekonomiye sağladığı yıllık katma değerin 500 milyon euro olduğu hesaplanırken; bölgedeki otellerin yatırımcı ve işletmecileri, üçüncü havalimanının yanı sıra Atatürk Havalimanı’nın da faaliyetlerine devam etmesini talep ediyor.
İstanbul’da 3. Havalimanı’nın 29 Ekim’de faaliyete geçecek olmasıyla birlikte, Atatürk Havalimanı’nın kademeli olarak kapatılması öngörülüyor. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da kısa bir süre önce Atatürk Havalimanı’nın millet bahçesi haline getirileceğini açıklamıştı.
Bölgedeki 62 otelin yönetim kurulu başkanları ve genel müdürleri, söz konusu gelişmenin iş hacimlerinde yaratacağı etkiyi değerlendirmek için Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından düzenlenen toplantıda biraraya gelirken; Atatürk Havalimanı’nın kapatılmasıyla bölge otelleri için olası bir krizin önlenmesi konusunda gereken tedbirlerin alınmasını istedi.
TÜROB verilerine göre, Atatürk Havalimanı’na yakın konumdaki Bağcılar, Bakırköy, Bahçelievler, Başakşehir, Bayrampaşa, Esenler, Küçükçekmece ilçelerinde 62 otel faaliyet gösterirken; söz konusu otellerin 2017 yılında elde ettikleri konaklama geliri 230.4 milyon euro seviyesinde bulunuyor.
2018 yılında ise bu otellerin gelirinin 291.2 milyon euro seviyesinde gerçekleşmesi bekleniyor. Söz konusu oteller çarpan etkisiyle birlikte 50,000 kişiye istihdam yaratıyor.
Bölge otellerinin ülke ekonomisine yan gelirleriyle beraber yıllık 500 milyon euronun üzerinde katma değer sağladığını belirten TÜROB Başkanı Timur Bayındır, “Üçüncü havalimanının gerekliliği, İstanbul ve dolayısıyla Türkiye’ye katkıları noktasında hiçbir şüphemiz yok… Ancak İstanbul gibi bir metropole 3 havaalanı çok değil. İstanbul üç havalimanıyla devam edebilir. Londra’da 6 havaalanı var. Hepsi de faal. Moskova’da da 6 tane var. Orada da hepsi faal” dedi.
Atatürk Havalimanı’nın faaliyetlerine devam etmesi imkanı bulunmuyorsa, havalimanı terminallerinin yeniden düzenlenerek “Fuar ve Kongre Merkezi” olarak değerlendirilmesinin önem taşıdığını söyleyen Bayındır şöyle konuştu: “Bölgede bundan sonra otel yerine iş merkezi projelerine ağırlık verileceğini bekliyoruz. Atatürk Havalimanı bölgesinde tekno parklar, spor alanları, tematik parklar, konser alanları, eğlence merkezleri gibi cazibe ve çekim merkezler oluşturulmalıdır. Havaalanı bölgesinin şehir parkıyla birlikte fuar alanı olarak değerlendirilmesi bölgeye uluslararası bir nitelik kazandıracaktır.”
Diğer yandan, sektör olarak özeleştiri de yaptıklarını belirten Bayındır, bazı fizibilite hatalarıyla bölgede çok fazla sayıda otelin çok hızlı sürede yapıldığına işaret etti.
Bayındır şöyle konuştu:
“2012-2015 döneminde Basın Ekspres–Atatürk Havalimanı bölgesi art arda hayata geçirilen otel projelerine sahne oldu. Bu yatırımların toplam yatırım değeri 4 milyar doları aşıyor. Elbette ki, sektör olarak biraz da özeleştiri yapmamız lazım. Ama yapıldı bir kere. Şimdi bu yatırımların boşa gitmemesi için çözüm bulmamız gerekiyor.”
Bölgedeki otellerin çoğunun adında “Airport” kelimesinin olduğuna dikkat çeken Bayındır, “3 ay sonra Atatürk Havalimanı kapandığında bölgedeki otellerin boş kalma riski var. Bu arada ne yazık ki bölgede yeni otel projelerinin de artarak devam ettiğini görüyoruz” dedi.