TMB Başkanı Mithat Yenigün CNR İstanbul Emlak Fuarı ve Zirvesi’nin açılışında konuştu. Yenigün, inşaat sektörüne yönelik yatırımların ivme kaybetmeden sürdürülmesi gerektiğini söyledi…
Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün, CNR Expo Yeşilköy’de düzenlenen 2. CNR İstanbul Emlak Zirvesi ve 5. CNR Emlak Fuar’ının açılışında konuştu.
Ülkemizin geleceği açısından hayati derecede önemli bir dönemden geçtiğimizi ifade eden Yenigün, ekonomide büyümenin lokomotifi olan inşaat sektörüne yönelik yatırımların ivme kaybetmeden sürdürülmesinin büyük önem taşıdığını belirtti.
Yenigün, “Türkiye’de toplam inşaat sektörü üretiminin yarısını oluşturan konut üretiminde ivme hızlanmakta; bugün bu zirvede ele aldığımız üzere gayrimenkul sektörünün etki alanı genişlemektedir. Bu süreçte TMB üyelerinin önemli bir kısmı da gayrimenkul geliştirme alanında önemli projeleri hayata geçirmeye başlamış; konut alt segmenti inşaat sektörünün seyrinde daha etkili hale gelmiştir. Hızlı kentleşme paralelinde yeni yerleşim alanlarının gelişmesi ve kentsel dönüşüm gibi etki alanı oldukça geniş projeler, konut segmentinde faaliyetin önemli oranda artmasına sebep olmuştur. Ayrıca, büyük ölçekli altyapı ve ulaştırma projeleri de bulundukları bölgede bir çekim alanı oluşturmakta ve konut faaliyetlerinin bu bölgelere odaklanmasına neden olmaktadır” dedi.
Konut satışlarına da değinen Yenigün, “Gayrimenkul sektörüne destek olmak üzere 2016 yılı içinde alınan tedbirlere ek olarak 2017 yılı Şubat ayında hepimizin malumu kararlar ile ek tedbirler alınmıştır. Geçtiğimiz dönemde, alınan tedbirlerin de etkisiyle toplam satışlar yılın ilk dokuz ay toplamında yıllık bazda yüzde 10.1 oranında artmıştır. Özellikle Eylül ayında yıllık bazda yüzde 29 artışla sıçrama yapan ve 140 bine ulaşan satışlarda esas etmenin, Mart ayında yürürlüğe giren ve 30 Eylül tarihinde sona eren tapu harcı indirimi olduğu ifade edilmektedir” diye konuştu.
Bölgesel arz-talep koşulları farklılık gösterse de, yurt genelinde konut fiyatlarında yıllık artış hızının yavaşladığı ve yeni konutlarda stok erime hızının düştüğünü söyleyen Yenigün, “Bu durum, talepteki canlanmanın kalıcı olamayabileceğine yönelik endişeleri arttırmaktadır. Ayrıca, yurt içinde yükselen enflasyon, faiz oranları ve döviz kurları ile harcanabilir gelirde beklenen düşüşün talebi sınırlayabileceği düşünülmektedir. Gayrimenkul yatırımlarında alım tercihlerinin, maliyet-getiri analizlerinin, genel ekonomik ve sosyal durumun dışında kredi riski, kur riski, finansman riski gibi çok katmanlı birçok unsur rol almaktadır. Bu bağlamda, olağanüstü hal ortamından normalleşmeye geçilmesi, enflasyon görünümündeki bozulmanın tersine çevrilmesi önem taşımaktadır. Mevcut ekonomik konjonktür, gayrimenkul stoku ve ekonomik beklentiler dikkate alındığında, talep ertelenmesinin önüne geçmek üzere; düşük faizli, uzun vadeli kampanyaların ve teşviklerin devam etmesi önem arz etmektedir. Önümüzdeki dönemde ayrıca, yaklaşık 6 milyon konutun yeniden inşasını içeren kentsel dönüşüm sürecinin sektördeki aktiviteyi desteklemesi beklenmektedir” ifadelerini kullandı.
Kentsel dönüşümün sektörün ve ülkenin şehirleşmeye bakışı açısından hayati bir konu olduğunu dikkat çeken Yenigün, “Biz TMB olarak, konut segmentindeki gelişmeleri, kentsel dönüşüm sürecini ve imar uygulamalarını geniş bir perspektiften ele alıyoruz. Yapısal sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi, altyapı ile üstyapı yatırımları arasındaki etkileşimi de konunun içine katarak değerlendiriyoruz. Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetimi olarak 26 Kasım 2014 tarihinde 10 maddelik İnşaat Sektörü Bildirgesi’ni kamuoyunun bilgisine sunduk. Bu Bildirge ile hem yurtiçi hem yurtdışı projeler bazında, altyapı, kentsel dönüşüm, şehirleşme, iş sağlığı ve güvenliği, sürdürülebilir inşaat kavramı gibi; sektörle ilgili toplumun her kesimini ilgilendiren konuları analiz etmek istedik. Bildirgede de ifade ettiğimiz üzere, Şehirleşme, İmar Uygulamaları ve Kentsel Dönüşüm konularının, çok katmanlı kavramlar olduğuna inanıyoruz” dedi.
Yenigün bilgirgenin ilgili maddesinde dile getirdiklerini şöyle açıkladı: “Yarının ihtiyaçlarını göz önüne alan, daha iyi tasarlanmış, çevre, sağlık, eğitim, ulaşım, spor ve idari altyapıları ile yaşanabilir şehirler hedeflenmelidir. Bu çerçevede imar mevzuatı yeni baştan ele alınmalı; dikey yapılaşma tercihleri, tarihi ve çevresel doku gözetilerek değerlendirilmeli; imar değişikliği uygulamaları kamu vicdanını zedeleyen, kişilere özel değerlendirmelerden arındırılmalıdır.
Deprem riskinin yüksek olduğu ülkemiz açısından kentsel dönüşüm hayati önem taşımaktadır. Ancak, kentsel dönüşüm bina bazlı ve rant odaklı ele alınmamalı; dönüşüm bütünsel bazda, kentsel altyapı, yeşil alan ihtiyacı ile başta mülkiyet hakkı olmak üzere bölge sakinlerinin tüm hakları gözetilerek planlanmalı, planlama aşamasında inşaat atıklarının çevresel etkileri ve geri kazanımı da dikkate alınmalıdır.”
Yenigün, TMB olarak yayınladıkları bu bildirgeyi, Ekonomi Bakanlığı işbirliğiyle, 2015 yılında Ankara’da düzenledikleri İnşaat Sektörü Zirvesi’nde dönemin başbakanının “Hükümet Bildirgesi” olarak kabul ettiğini, özellikle imar mevzuatı ile kentsel dönüşüme yönelik görüşlerine memnuniyetle katıldıklarını ifade ettiğini belirtti.