Doğu Karadeniz yaylalarında haklarında yıkım kararı alınan 4 bini aşkın kaçak yapı ‘imar barışı’ ile yasal hale gelecek. Yaylada kaçak yapı kuranlar imar barışına başvurduklarını dile getirirken yaylalarda artık rahat olacaklarını belirttiler.
TÜRKİYE genelinde getirilen imar barışı uygulaması, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yaylalarda inşa edilen ve yıkım kararı alınan 4 bini aşkın kaçak yapı sahibini harekete geçirdi. Doğu Karadeniz yaylalarındaki kaçak yapılar için ilk etapta Trabzon’da 1750, Giresun’da 1700, Rize’de 350, Gümüşhane’de ise 306 olmak üzere toplam 4 bin 106 kaçak yapıya yıkım kararı alındı. Bölgede ilk yıkımlar Uzungöl Tabiat Parkı’nı da bünyesinde bulunduran Trabzon’un Çaykara ilçesinde gerçekleştirildi. İlçede 6 yaylada tespit edilen 573’ü tamamlanmış, 203’ü yapım aşamasında, 776 kaçak yapı için harekete geçen ekipler Çaykara ve Köprübaşı ilçeleri sınırlarında yer alan Barma Yaylası’nda ilk yıkımı gerçekleştirdi. Bölgede kaçak yapı sahiplerinin artan tepkileri üzerine yıkımlara ara verildi.
BARIŞMA TALEBİ
Trabzon ile Giresun sınırında yer alan ve 2 ilin ortak kullandığı 2 bin 182 metre rakımlı Sisdağı Yaylası da bölgede çarpık yapılaşma yaşanan yaylalar arasında yer alıyor. Kaçak yapılar nedeniyle neredeyse yer kalmayan ve doğal güzelliği yok olan Sisdağı Yaylası’nda vatandaşlar, imar barışı uygulamasından yararlanmak için başvuru yapmaya başladı. imar barışı için e-devlet üzerinden başvuru yaptığını anlatan Mete Civil, “Başvuruma onay geldi, evin fotoğrafını çekip metrekaresini ölçtüm. İmar affı bizi kafa olarak rahatlattı. En azından biri bir şey dediği zaman arkamızda devlet var. Sistem üzerinden 80 metrekareye 1080 lira bir fiyat çıktı. Evim 56 metrekare. Şimdi yeniden bir hesaplama yapılacak” dedi.
YAPILAR RESMİLEŞTİ
Ahmet Dede ise, “Devletten gelen her şeye biz razıyız. Bu yayla bize dedelerimizden kaldı. Ben 63 yaşındayım. Doğdum doğalı yaylacılık yapıyorum. İmar affıyla birlikte buralardaki yapılarımız resmileşmiş olur. Devlet tarafından güvence altına alınmış oluruz” ifadelerini kullandı. İmar barışı’nı ‘olması gereken bir uygulama’ diye niteleyen Şaban Ali Bayraktar da, “Ben çocukluğumdan beri yaylalarda yaşıyorum. Devlet gelip buradaki yapıları yıkıp taşısa bile buralarda insanlar çadırıyla gelip yine yaylacılık yapar. Bu yeni çıkan yasayla birlikte yaylaya geldiğimiz zaman daha huzurlu olacağız. En azından böyle bir problem kafamızı kurcalamayacak” dedi.
Doğal ve Tarihi Değerleri Koruma Derneği Başkanı, KTÜ Öğretim Üyesi Coşkun Erüz ise imar hakkı olarak geçen yönetmelikle birlikte, bölgedeki yaylalardaki kaçak yapılaşmanın da bir şekilde yasaya adapte edilerek affedileceği yönünde söylemler olduğunu belirtti. Erüz, şöyle dedi: “Bölgemizdeki bütün yaylalarda anormal şekilde bir kaçak yapılaşma var. Meraların asıl amacı, hayvancılık ve ülkenin tarımsal üretimine destek vermektir. Bu yapılardan en fazla 30-40 bini amacına uygun olarak inşa edilen yapılardır. İşin kötü tarafı bu yapıları yapan insanlar bir süre sonra yaylanın gerçek sahibi olan yani meraları amacına uygun kullanıp hayvancılık yapan gerçek yaylacıları da ‘Koku yapıyorsun, hayvanların pislik yapıyor’ diyerek rahatsız ediyor ve dışlıyorlar.”